Trakya Üniversitesi (TÜ) Doğal Kıyamet Yönetimi Aplikasyon ve Araştırı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Mürtefi Kayaç, deprem öncesi alınacak önlemlerin ve sarsıntılara makul tasarlanan yapıların kayıpları sunu organ indireceğini söyledi.
Prof. Dr. Kaya, AA muhabirine, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin üzerinden 13 sene geçtiğini belirtti.
Türkiye’nin tıpkı hareket ülkesi olduğunu anımsatan Kaya, “Anadolu’nun Kuzey Rum Fayı ve Maşrık Rum Fayı’nın arasından batıya ve güneybatıya akıllıcasına yılda 3 santim yer değiştirdiğini biliyoruz. Bu milyonlarca yıldır devam eden aynı proses ve daha çok de bitmeme edecek. Dolayısıyla sarsıntı, ülkemiz için yaşamın bire bir parçası.” dedi.
“İnşaat alanı kayran bilimleri açısından incelenmeli”
Kaya, yer sarsıntısı bilincini geliştirerek depremle yaşamanın öğrenilmesi gerektiğini dile getirdi.
Deprem öncesi, hareket ajanda ve sonrasında alınacak tedbirlerin duygusal ve mülk kaybının önlenmesi açısından dirimsel ehemmiyet taşıdığını anlatan Kayaç, şöyle bitmeme etti:
“Deprem simultane binaların içindeki eşyaların hareket etmemesi için sabitlenmesi gerekir. Özellikle bire bir çatı düz yazı edileceği ant inşaat alanının kayran bilimleri açısından yapılaşmaya akla yatkın olup olmadığına bakılmalı. İnşaat mühendisleriyle mimarlar aynı araya gelip emniyetli yapıları oluşturmamız gerekiyor. Deprem olduğu anda dışarı kaçmaktan ziyade, güvenlikli tıpkı şekilde mensur ettiğimiz binalarda kalabilecek yapılar oluşturmalıyız. Buna de hazırız. Enfrastrüktür adına yeterince mimar, mühendis ve şehir plancımız var. Türkiye bunu hayata geçirebilecek güçte. Lüzumlu meydan araştırı teknolojileri gerekse çatı teknolojileri haddinden fazla gelişti.”
Prof. Dr. Kaya, depremin hangi antlaşma olacağının bilinemediğini, bu yüzden değme antlaşma mücehhez olunması gerektiğini vurguladı.
Düzce’deki depremin sene dönümünde devlet genelinde yapılacak tatbikatın bilincin artırılması açısından büyük olduğuna dikkati calip Kaya, şunları kaydetti:
“Dünya üzerinde bu konuyla ilgilenen fen insanları depremi ilkin durum edebilmek için icraat yapıyor. Ancak şu zaman üzere böyle bire bir bilgelik yok. Dolayısıyla depremin hangi ant, nerede ve hangi büyüklükte olacağı kabilinden 3 esas sorunun cevabı yok. Geçmişe bakarak olacağını biliyoruz. Tabela hareketleri devam ettiği sürece olacak. Ne ahit olacağını bilmediğimiz amacıyla anbean amade olma açısından tatbikatları yapmamız lazım. Düzce Depremi’nin yıl dönümünde talih genelinde manevra yapılması az çok durumunda.”
