Bakan Özer’den okul idarecilerine: “Lütfen size gönderdiğimiz bütçeyi kullanın”

Nazır Özer’den okul idarecilerine: “Lütfen size gönderdiğimiz bütçeyi kullanın”

“Lütfen o paraları kullanın, öğretmenlerimiz üzere kullanın, öğretmenlerimizin istediği eğitimi alması üzere kullanın ki, 2023 yılında henüz fazla bütçe gönderelim”

“Arz önemlisi terbiye sistemimizdeki dürü, okula kayıtla ilgilendiren ücretler, okulun boyasının, badanasının, esas ihtiyaçlarının giderilmesiyle ilişkin güya Milli Yetişek Bakanlığı karşılayamıyormuş gibi devleti iktidarsızlık içerisinde gösteren durumu ortadan almak üzere bu bütçeyi gönderdik”

KOCAELİ – Kocaeli’nde ekol idarecileri ile bire bir araya gelen Milli Yetişek Bakanı Mahmut Özer, “Siz ne istiyorsanız, öğretmenleriniz ne istiyorsa, hangi eğitimi istiyorsa onun bütçesini okula gönderdik amma okullarımız daha paraları kullanamadı. Lütfen o paraları kullanın, öğretmenlerimiz için kullanın, öğretmenlerimizin istediği eğitimi alması üzere kullanın kim, 2023 yılında henüz aşkın bütçe gönderelim. Geldiğimiz noktaya bakın. Normalde sizin dünyalık istemeniz, bizim ise ‘Para yok’ dememiz geçişsiz. Okula bütçe gönderiyoruz, 5.5 bilyon bütçe gönderdik bibi 1.5-2 bilyon kullanılmadı” dedi.

Milli Terbiye Bakanı Mahmut Özer, Kocaeli’nde 2022-2023 Yılı Eğitim Bilimi Tedris Toplantısı’na katıldı. Terbiye alanında Kocaeli’nin değişik illere örnek gösterilebilecek aynı noktada olduğunu belirten Bakan Özer, Milli Yetişek Bakanlığı aracılığıyla Kocaeli’nin eğitim bilimi yatırımlarının 2 bilyon 285 milyon TL’ye çıkarıldığına değindi. 153 milyon ibret kitabının Milli Terbiye Bakanlığı eliyle ücretsiz kendisine 81 ildeki okullara gönderildiğini açıklayan Icra Vekili Özer, “Bu sene ilk kez bu alanda bir teceddüt yaptık. Yıllardan beri eğitim bilimi sistemimizde kronik ayrımsız mesele olan koruyucu hakikat problemini halletmek için Milli Yetişek Bakanlığı’nın Covid-19 salgınından sonradan öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını istikbal etmek için başlatmış olduğu süreci taçlandırarak, 2022-2023 eğitim tedris yılında ilk kez tekmil sınıf kademelerinde öğrencilerimize apotr kaynakları ulaştırdık. 153 milyon ibret kitabına arttırma kendisine 160 milyon koruyucu kaynağı üstelik ilk defa öğrencilerimize ulaştırdık. Okullarımızın en anne problemi olan temizlikle ait ilk defa okulların açılmasını beklemeden 60 bin katışıksızlık elamanını tekmil okullarımıza gönderdik. Sunu heybetli hamleyi, yıllardan beri şiddetli olan gelişigüzel okulun kendi bütçesi olması gerektiği yaklaşımının yürürlüğe girdiği ve tamlık okullara bütçelerin gönderildiği uygulama oldu. İlk kere 57 bin 108 okulumuzun tamamına katışıksızlık, kırtasiye, hoşur onarım ve donatma ihtiyaçlarını karşılamak üzere bütçe gönderdik” dedi.

“Milli Terbiye Bakanlığı’nın okulların ihtiyacını karşılamaktan meskenet kalmasını gibi değildir”

Son 20 yılda eğitime devasa yatırımlar yapıldığını kaydeden Özer, hükümetin temas yıl bildirme büyük bütçeyi Milli Eğitim Bilimi Bakanlığı’na ayırdığını vurguladı. ‘Milli Terbiye Bakanlığı’nın okulların ihtiyacını karşılamaktan âcizlik kalması gibi değildir’ diyen Özer, “Bildirme önemlisi yetişek sistemimizdeki bağış, okula kayıtla ait ücretler, okulun boyasının, badanasının, esas ihtiyaçlarının giderilmesiyle ait sanki Milli Eğitim Bilimi Bakanlığı karşılayamıyormuş gibi devleti idaresizlik içerisinde gösteren durumu ortadan görmek amacıyla bu bütçeyi gönderdik” diyerek konuştu.

Sonuç 20 yılda yapılan yetişek çalışmalarıyla yeni okulların yapıldığını, derslik sayılarının artırıldığını, alt bölüm yapılmaksızın şehirlere yatırımlar yapıldığını söyleyen Özer, eğitim önündeki yekpare antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığına değindi.

“Ayrımsız yetişek sistemi, öğretmeni kadar yaşayan” diyen Özer, şu ifadeleri kullandı:

“Yetişek sistemi, öğretmenine ne büyüklüğünde envestisman yaparsa o terbiye sisteminin kalitesi o kadar artar, toplumda o büyüklüğünde yaşayan evet. Onun için iki yaklaşım geliştirdik. Birincisi öğretmenlerimizin mesleksel ve şahsi ferdî gelişimlerine özel önem vererek oradaki kapasiteyi çoğaltmak. Bunun içre yaptığımız şey şu; o eğitimlerle ilgili problemlere baktığımız ant yeryüzü çok şikayet edilen laf şuydu; ‘Bakanlık, kendisi terbiye programı düzenlemesin. Öğretmenin hangi istediğine kulak versin.’ İşte bu gerekçeyle Meslek Hepten Mesleki Terbiye Gelişim Programı’nı başlatalım istedik. İlk yol siz zer okul yöneticilerinin okullarınızdaki öğretmenlerinizin ne eğitime ihtiyacı varsa onu planlayıp, bütçesini bizim gönderdiğimiz tıpkı eğitim bilimi modeline geçiş yaptık. Tıpkısı zamanda yetişek sistemimizdeki bereketli örneklerin görülmesi amacıyla Hoca ve Tutumlu Zindelik Mobilite Programı ile Mesleki Yetişek Toplulukları’nı başlattık. Öğretmenler amacıyla dijital düzlem oluşturduk” diye konuştu.

“Lütfen bütçenizi kullanın”

Bakan Özer, meslek idarecilerine seslenerek, “Siz ne istiyorsanız, öğretmenleriniz hangi istiyorsa, ne eğitimi istiyorsa onun bütçesini okula gönderdik. 2021 yılında öğretmenlerin eğitimi üzere kullandığı bütçe hemen 8.9 milyondu. Bu seneki bütçe 292 milyon. Bunun 210 milyonunu okullara gönderdik amma okullarımız elan paraları kullanamadı. Lütfen o paraları kullanın, öğretmenlerimiz üzere kullanın, öğretmenlerimizin istediği eğitimi alması üzere kullanın kim, 2023 yılında henüz fazla bütçe gönderelim. Geldiğimiz noktaya bakın. Normalde sizin mülk istemeniz, bizim ise ‘Para bulunmayan’ dememiz geçişsiz. Okula bütçe gönderiyoruz, 5.5 milyar bütçe gönderdik bibi 1.5-2 bilyon kullanılmadı. Hoca eğitimi üzere bütçe gönderiyoruz bibi yeterince algılanmadı lütfen kullanın” dedi.

“Biz hemen kotayı kaldırdık”

Muallimlik Patika Kanunu’na değinen Bakan Mahmut Özer, Türkiye’da 3600 munzam emare hakkı sunulan evvel meslek grubunun öğretmenler olduğunu söyledi. Özer, “Tığ hemen kotayı kaldırdık. 500 bin müracaat varsa, 500 binde geçiyorsa uzman sarıklı olsun, başöğretmen olsun istedik. Tek kota sınırlaması yaptık. 10 yıllık öğretmeni 180 saatlik eğitimden bilahare sadece o almış eğitimi değerlendiren macerasız benzeri sınavla kudretli olması durumunda eksper hoca oldu, 10 almanak eksper öğretmen 240 saatlik eğitimden sonra yapılan esasen kolay tıpkı sınavla muvaffakiyetli olması durumunda başmuallim olduğu kariyer sistemi bina etmek istedik. ‘Eğer faziletkâr lisans yaptıysa öğretmenimiz tezli tezsiz terbiye alanında, eğitim alanı dışında on paralık ayırt etmez. Eksperlik Sarıklı Sınavı’ndan muaftır’ dedik. ‘Doktora eğitimi yapmışsa Başöğretmenlik Sınavı’ndan muaftır’ dedik” şeklinde konuştu.

“Bizim üzere aslolan öz, dersin tek kesintiye uğratılmamasıdır”

Özer, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yazdan itibaren bire bir mesele başladı toplumsal medyada. ‘Hepimiz bilirkişi öğretmeniz, itibarımıza dokunmayın’ denildi. Güya tığ sınavla öğretmenin yeterliliğini ölçüyormuşuz üzere aynı manipülasyon ortaya bundan sonra. Yararlı öyle ayrımsız molekül yok. Bu isteğe merbut bir kariyer sistemi, zorunlu değil. İsteyen öğretmenimiz şayet müracaat sürecindekileri tamamlarsa ehlivukuf öğretmen veya başmuallim olabilir amma istemiyorsa hoca adına tek adalet kaybı olmadan çalışmasına devam edebilir. Başkaca siyasi parti liderleri boykot çağrısı yaptı. Sanki bizden aşkın öğretmeni düşünüyormuş kadar ama öğretmenlerimiz herkese dersini verdi. Şartları sağlayıcı öğretmenlerin yüzdelik 95’i bu eğitime başvurdular. Eğitimlere başvuran öğretmenlerin yüzdelik 99’ü eğitimlerini tamamladı. Eğitimleri mütemmim öğretmenlerin da yüzde 98’i sınava başvurdu. Umum öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum. Serencam zamanlarda gösteri çağrılarını duyuyoruz. Şuna güvenli olun, sizi bizden fazla muhip on paralık kimse olamaz. Sizin derdinize merhem olan, sizin koşullarınızın iyileşmesi için muttasıl demeden etkin kimseyi bulamazsınız. Öğrencilerimizin bile kıygın olmaması amacıyla bütün önlemlerimizi aldık. Bizim üzere aslolan molekül, dersin tek kesintiye uğratılmamasıdır. O eyleme katılanların öğretmenlerimizin ibret ücretleri kesilecektir. Şayet hoca velilerle angajman kurup öğrencinin okula gelmesini engelliyorsa üstelik yasal işlem başlatılacaktır. Bunu sistem böyle bilsin. Öğretmenlik patika kanuna bakarak nesir edilen ayrımsız sistematik var ve bu sistematik mecburi değildir. Zorunlu olmayan benzeri şeyin eylemi olanaksız. Tutumlu değildir, istemiyorsanız girmezsiniz”

“Bekleme şartını kaldıracağız”

Bakir iyileştirmelerin yapılacağını de kaydeden Vekil Mahmut Özer, “Bire Bir tanesi kıdemli öğretmenlerimizle ait. Sene kül netleşmedi, 20 yahut 25-30 tamam net değil. Yıla cemaat olan öğretmenlerimiz bilirkişi olduktan bilahare 10 sene elan başmuallim kendisine beklemesinler diye bekleme şartını kaldıracağız. İkincisi öğretmenlerimiz eğitim alanında yahut atandığı alanda tezli efdal lisans yapmışsa ehlihibre öğretmenlikteki 10 sene bekleme şartını 5 yıla indireceğiz. Eğer eğitim alanında veya atandığı alanda doktora yapmışsa doğrudan başöğretmenliğe başvurma hakkı getireceğiz” dedi.

Share: