Minimum Ücretin Altında Müteharrik “Ücretli Öğretmen”: “9 Yıldır Ücretli Öğretmenlik Yapıyorum, 900 Devir Primim Yattı, Okulda Böcü Muamelesi Görüyoruz…

Bilgi: DİLAN HÜMAYUN- Alıcı: FATİH NAZIM AĞABEY

Türkiye’üstelik sayısı 86 bin 668’e ulaşan ücretli öğretmenler, Reisicumhur Erdoğan’ın açıkladığı kabilinden aylık 5 bin 740 TL ücret almadıklarını dile getiriyor. Nüfus hakları, sigorta primi kadar birçok yüklülük dallı güllü öğretmenler “ekip” istiyor. Ankara’bile muallimlik işleyen Sibel Atmaca, “Ben bu ay 3 bin 173 TL para almışım. Bunun bin lirası kızımın derslik, bin lirası da servis ücreti. Kadrolu öğretmenin aldığının dörtte birini alıyoruz, bu çokça gır gır” derken; Gaziantep’te ücretli öğretmenlik yapan Gülcan Aksungur ise, “9 yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum, 900 dönme primim yattı. Belli ayrımsız prim gününe göre emekli oluyoruz. Ayda hoppadak 12-13 dönüş sigortamız yattığı için o manzara yani. Okulda haşere muamelesi görüyoruz yöntemince. Daim mobbinge uğruyoruz” diye konuştu.

Türk Yetişek-Sen’in 2021-2022 eğitim bilimi-tedrisat yılı raporuna bakarak; ücretli öğretmen sayısı “86 bin 668’e” ulaştı. Geçen yıldan bu yana ücretli sarıklı sayısında 17 bin 342 çoğalma oldu. Raporda, İstanbul’birlikte 25 bin 469 ücretli sarıklı, Ankara’birlikte 5 bin 19, İzmir’üstelik ise 3 bin 303 ücretli öğretmenin çalıştığı ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Haftada 30 saat derse giren öğretmenin alacağı ecir 3 bin 400 TL’den 5 bin 740 liraya yükselmektedir. 40 saat üzerinden alacakları ücret da 7 bin 400 liraya çıkmaktadır” diye niteleyerek duyursa üstelik ücretli öğretmenler asgari ücretin çokça altında ücret alıyor.

Sınıf öğretmeni ve kol öğretmenlerinin aylık girdiği sayı farkı öğüt saati 50 ile 120 saat ortada değişiyor. Bir ücretli öğretmen tıpkı ders saatinde 38 teklik 40 kuruş, günce yerine üstelik 230 TL ecir alıyor. Ayda 120 saat müteharrik tıpkı öğretmen minimal ücretin altında benzeri parayla anlaşmak zorunda bırakılıyor.

“TARIM İŞÇİLERİ GİBİ ÇALIŞIYORUZ”

Ankara’birlikte 4 yıldır ücretli öğretmenlik işleyen Sibel Delice, bu öğretmenlerden biri. Delicesine, ücretli öğretmenleri ‘günlük yevmiyeyle etkin tarım işçileri’hangi benzeterek SIMURG Bili Ajansı’na şöyle konuştu:

“Haftalık 6 saat mahiye 30 saat fiilî öğretmenlerle tıpkı şekilde çalışıyorum. Sistem bizim 5 bin 700 TL aylık aldığımızı zannediyor amma öyle tıpkı bütün bulunmayan. Ilkgüz ayında benim maaşım 3 bin 800 küsür adına yattı. 11 ile 13 dönem beyninde sigortamız yatıyor. Bizim aralarda tatillerimiz var. Cumhurbaşkanımız 5 bin 700 TL dedi. Amma tığ bu parayı ya mesafe ayında ya bile mart ayında alabileceğiz. Tarım işçileri gibi çalışıyoruz. Tığ ayrımsız zaman okula gitmediğimiz antlaşma o dönme bizim ücretimiz maatteessüf kesiliyor. Yevmiyeci kabilinden çalışıyoruz. Ders ücreti adına maaş alıyoruz. Yer büyük sıkıntımız sigorta. Sabık sene ego covid geçirdim, 14 aktarılma hem sevap alamadım hem de sigortam yatmadı. Bu benim suçum değildi.

Sayın bakanımız askere gidenlerin, mevlit izni olanların yerine ücretli öğretmenler fariza yapıyor dedi amma maatteessüf birçok arkadaşımız 6-7 yıldır tıpkısı okulda çalışıyor. Tığ atanırsak da arkadan gelen arkadaşlarımızın nefer haklarının iyileşmesini istiyoruz. Devletimiz beş mezunlarına grup verirken benim 3 diplomam var. Asgari ücretin altında gitmek hem yoruyor hem de üzüyor. Benden aynı okula giderken seçkin çeşit belgeyi, eğitimi, diplomayı istiyor. Sonuçta devletim bana tıpkısı kadro veremiyor.

“BU KAMER 3 BİN 173 TL MÜLK ALDIM, AMELÎ HOCA MAAŞININ DÖRTTE BİRİ”

Ego bu kamer 3 bin 173 TL dünyalık almışım. Bunun bin lirası kızımın derslik ücreti. Bin lirası kızımın servis ücreti. Geriye küsurat bin liralık ile elektriğe suya müzaheret ediyorsunuz. Benim eşim çalışıyor ama bir nice arkadaşımızın eşi dahi çalışmıyor. Amelî öğretmenlerle hep şahsiyet haklarımızın aynı olmasını istiyoruz. Kadrolu öğretmenin aldığının dörtte birini alıyoruz, bu haddinden fazla gır gır.”

“OKULDA SÜREKLİ MOBBİNGE UĞRUYORUZ”

Gaziantep’te Türki öğretmenliği eden Gülcan Akdoğan ise çalıştıkları okulda mobbinge uğradıklarını yakın çevrelerinde ise “Okudun dahi hangi oldu?” gibi sözlerle ruh bilimsel güçlükler yaşadıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Okulda ikinci üçüncü dershane insan muamelesi görmekten bıktık daha çok. Devletin sarıklı açığı var. Neden bizi atamıyor? Biz yıllardır KPSS’ye hazırlanıyoruz. Tığ ‘yan gelip yatıp da atanalım’ demiyoruz. Onu geçtim, işin tıpkısı da psikolojik boyutu var. Okulda böcü muamelesi görüyoruz resmen. Sürekli mobbinge uğruyoruz. Tıpkısı işi yapmamıza karşın ayrımsız parayı, tıpkısı takdiri almıyoruz. ‘Okudun birlikte hangi oldu?’ hiçbir öz söylemeseler bile bu lafı duyuyoruz. Ego bekar olduğum üzere hesaplı sıkıntım çokça yok, ailemle yaşıyorum ama bu işi yapıp da familya geçindiren, çocuklarını geçindiren insanlar var. Onları gördükçe içiş acıyor. Okuldaki kovanlık görevlisinden üstelik düşük fariza kabul etmek hangi büyüklüğünde acı benzeri ruh biliyor musunuz?”

“9 YIL İÇERİSİNDE 900 AHIT PRİMİM YATTI”

Dokuz yıldır ücretli öğretmenlik yaptığını söyleyen Aksungur, “9 sene içerisinde 900 dönüş primim yattı. Muhtemelen aynı prim gününe göre mütekait oluyoruz. Ayda elden 12-13 dönem sigortamız yattığı için o manzara yani. Kadroya geçersek ihtimal tıpkı belki yaşlılığımızda mutlu olacağız yani. Bunların yüzünden gençliğimizin tadını çıkaramadık. Devletimizin daha çok bizi duyması gerekiyor.

Share: