Doç. Dr. Akpelin Üstüner, “Skara dönüşen aknenin tedavisi bulunmayan”
İSTANBUL Otama edilmeyen aknelerin ilerleyen süreçte skara dönüştüğünü söyleyen Doç. Dr. Pelin Otu Üstüner, “Akne deyip geçmememiz gerekiyor çünkü skar olduktan sonradan bunların köylü dönüşü olmuyor. Bu yüzden tedaviye erken başlanmalı” dedi.
Kap problemi denildiğinde önceki akla mevrut ve rastgele yaştan hemen çabucacık herkesin yaşadığı akne ile ait Cildiyeci Doç. Dr. Acı Pelin Üstüner akne tedavisin aksatılmaması gerektiği noktasında uyarılarda bulundu. Ahali beyninde sivilce kendisine da aşina aknelerin ercecik engelleme edilmediği takdirde skarlara dönüştüğünü belirten BHT Clinic İstanbul Ana Konu hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Acı Pelin Üstüner, “Akne esasen bebeklikten kırklı yaşlara kadar temas yaşta karşımıza çıkabilen mutlak tedavi edilmesi gereken kozmetik ve dermatolojik bir problemdir. Süreğen benzeri hastalıktır ve skarla sonuçlanabiliyor. Akne deyip geçmememiz gerekiyor çünkü skar olduktan sonraları bunların vurdumduymaz dönüşü olmuyor” şeklinde konuştu.
“Tedaviye er evrede başlanıyor”
Akne tedavilerine er evrede başlanması gerektiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Pelin Üstüner, “Ancak itidalli ve istikbal hız aknede bağımlı hastanın geçmişine, lezyonların şiddetine, yoğunluğuna, tipine bakarak değişmeyen vermemiz gerekiyor. Bu soy durumlarda birlikte lüzumu halinde ağızdan ağızcıl antibiyotikleri kullanabiliyoruz. Şayet altta yatan hormonal tıpkı patoloji varsa bu polikistik over olabiliyor. O antlaşma oral kontraseptifler üzere hormonal ilaçları ve 3. kademe tedavide da ağızcıl olarak verdiğimiz retinoit grubu ilaçları kullanıyoruz. Bağımlı bunlar şeş mahiye aynı otama gerektiriyor. Bu sistemik otama sırasında eğer hastamızda çepel yada skar eğilimi varsa aynı taraftan dahi izlere müteveccih mezoterapi, PRP ya bile değerli enjeksiyon dermapen gibi yöntemleri üstelik tedaviye mülhak namına planlamamız gerekiyor” ifadesini kullandı.
“Şuursuz vitamin kullanımı akne artışına hastalık olabiliyor”
Akne oluşumunun sebeplerini üzerine dahi bilgilendirmelerde kâin Doç. Dr. Pelin Otu Üstüner hele şuursuz makbul vitamin ilaçlarına ilgi çekti. Üstüner, “Son yıllarda modern benzeri ekin bahis konusu olduğu üzere hormonal gıdalar ve çağımızın getirdiği fast food alışkanlığı neticesinde protein diyetler git gide arttı. Antrparantez gençler ortada anabolizan hormon, stroit kullanımı az çok yaygınlaştı. Dolayısıyla protein yahut aminoasit ağırlıklı beslenmeden tezayüt sivri miktarda karbonhidrat tüketimi yani glisemik indeksi yüksek dediğimiz besinlerle tagaddi hallerinde akil baliğ hastalarda henüz çok oranlarda akneyle karşılaşıyoruz. Ayrıca şuursuzca mergup vitamin takviyeleri de engel donör olabiliyor. Özelliklede Omega-6 sebum yapımını uyardığı üzere comedonlarda tıkanıklığa yani akne oluşumunu artıran bire bir element. Şayet hastalar arada sırada şuursuzca bağışıklığımızı kuvvetlendirsin diye niteleyerek vitamin tarzı ilaçlar kullanıyorlarsa aknenin alevlendiğini hikâyelemek benzer” şeklinde konuştu
“Kap tiplerine göre otama yapılmalı”
Akne tedavisi üzere yapılacak olan uygulamaların öneminden dahi bahseden Acı Pelin Üstüner, “Benim zatî görüşüm derinin yapısını ve fizyolojisini bilmeyen, yetişek almamış birisinin katiyyen bu işlere yönelmemesi. Hastalar doğrusu hareketli akneyle geliyorlar ve faal akne bitmeme ederken ekstradan tek endikasyonu sıfır PRP ve benzerleri yani hareketli akneyi tedavi edici sıfır tıpkı mızıka uygulamalar yapılıyor. Kullanılmamış akne lezyonları çıkarken işlenmiş olan bu tedaviler bile hem işe yaramıyor hem dahi ayı zamanda hastalara beis verebiliyor. Tıbbi hikmet sahibi olan ve bu konuda terbiye almış dermatologlarca yapılmasını gelişigüzel devir öneriyorum. Zira eş anlı namına akneyi tıbbi reçeteyle otama etmemiz gerekiyor ayrıca oluşabilecek skarlara müteveccih hastanın ihtiyacına, kap tipine akıllıca tedavileri namına göre peeling, yerine göre mezoterapi yeğleme etmemiz gerekiyor” dedi.
“Arz önemli dideban ten temizliği”
Deri temizliğinin aknenin engellenmesinde son aşama makro olduğunu tamlayan Üstüner, “Arz önemli nokta burada cilt temizliği. Akneli ten, muhtelit veya semiz aynı cilt sonuçta. Nemlendirici seçerken de cilt tipimize akla yatkın mahsulat yeğleme etmemiz gerekiyor. Su bazlı ürünlerle hele birlikte günde 2 kere bunun altını çizerek söylüyoruz çok çok yıkama gerektirmiyor günde 2 el yeterli, kap ph’sıyla uyumlu, asidik spesifik, salisilik asit, laktik asit içerikli jel formunda temizleyici losyonlarla kararlı aynı şekilde temizlenmesi geçişsiz. Tedaviden sonraları de hastalarımızın bu alışkanlığa devam etmeleri gerekiyor çünkü akne biliyoruz ki 15-20 yaşlarında çabucak ergenlik çağı dönemlerinde tanıdık bir illet değil” şeklinde konuştu.
“Yaz ve kış döneminde tarih kremi kullanılmalı”
Serencam olarak veladet ve gündüz lekeleri üzerine da uyaran bilgilendirmelerde kâin Pelin Otu Üstüner, “Hastalarda veladet veya gündüz lekesi problemleri varsa yaz, şita gün havari kullanmalarını öneriyoruz. Biz bu hastalara mutlaka deri tipine eğlenceli, melenin üretimini azaltacak salisilik asit, süt asidi içerikli temizleyici jellerle beniz arıtma öneriyoruz. Henüz sonrasında ise yine bire bir şekilde akarsu bazlı melenin üretimini yıpratıcı tıpkı topluluk nemlendiriciler, üstüne SPF 50 esirgeme faktörlü, bazı bazı kapatıcı özelliği olan zaman koruyucular öneriyoruz” diye niteleyerek sözlerini sonlandırdı.
