ZEHRA DEĞİRMENCİ
CHP Umumi Başbuğ Başdanışmanı Orhan Sarıbal, Sivas’ın Divriği ilçesine merbut Çukuröz köyünde çiftçilerin sorunlarını dinledi. Çukurözlü tıpkı maraba, “Hayvancılık bitti, biz da son dönemiyiz doğrusu, bıraktık bırakacağız. Aynı işe girip çalışmayı düşünüyorum ama iş dahi bulunmayan zaten. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Rençper zor durumda. Tığ bittik, bizi bitirdiler. Halimizi görüyorsunuz. Bütün dam doluydu, 4 lime hayvanım kaldı” dedi. AKP iktidarına seslenen Sarıbal ise “zemheri geliyor, şayet bu politikayla giderseniz seneye bu ülkede ne benzen üreten kalır ne hayvancılık kalır. Siz, bu ülkenin azık güvenliğini ecnebi tekellere teslim ediyorsunuz. Çevrim dirimsel, paranız de olsa yiyecek, meşrubat bulamazsınız” diye konuştu.
CHP Bursa Saylav Orhan Sarıbal, Sivas’ın Divriği ilçesine vabeste Çukuröz köyünde çiftçileri ülfet etti. Sarıbal, hayvancılıkla uğraşan bir ailenin ve Türki öğretmenliği mezunu olduğu halde atanamadığı amacıyla çobanlık fail Öz Saygı isimli gencin sorunlarını dinledi.
Elan geçmiş süreçlerde kestirmece 50-55 kıta hayvanı olduğunu söyleyen çiftçi, şu zaman 4 tane hayvanının kaldığını söyledi. Rastgele yıl yaklaşık 400 dönüm teşrinievvel yaptığını fakat bu sene 100 dönüm ekim yapabildiğini ve ati yıllarda onu bile yapmayacağını belirten dikici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hayvancılık bitti, biz de son dönemiyiz elhak, bıraktık bırakacağız. Üç çocuğum var, eşim var, pekâlâ geçineceğiz bilmiyorum. Tıpkı işe girip çalışmayı düşünüyorum ama aksiyon dahi namevcut zaten. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Dikici yumruk durumda. Biz bittik, bizi bitirdiler. Halimizi görüyorsunuz. Hep dam doluydu, 4 sunum hayvanım kaldı. BAĞLAM-DÜZEM’u yatıramıyorum 4-5 yıldır. Sağlık hizmeti alamıyorum. Parayı yatıramadığım için BAĞLAM-DÜZEM ücretini de bilmiyorum. Hastalandığımız antlaşma gidip ücretli tedavi oluyoruz evet dahi evde hastalığımızı geçiriyoruz.”
ATANAMAYAN SARIKLI ÇOBANLIK YAPARAK AİLESİNİ GEÇİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR
Türkçe öğretmenliği bölümünden 2015 yılında çıkışlı olduğu halde atanamadığı amacıyla çobanlık yaptığını, evli ve üç sahibi olduğunu belirten Değer, “Hayatımı idame ettirebilmem üzere çareyi bu işte aradım, bu işi yapıyorum. Kendim birlikte memlekette hayvancılık yapıyorum, çok hayvanımı sattım bu son bir yılda, burada da bu işi yapıyorum. Ağızotu fiyatlı, benzen berbat; mala bakamıyorsun, gelir gideri karşılayamıyor. Ego bile burada 5-6 kamer çalışacağım. 100 gündür buradayım, 2,5 kamer daha bu işi yapıp memlekete gideceğim, bu parayla aynı yıl boyunca ailemi geçindirmeye çalışacağım” dedi.
“ÇİFTÇİ 1 LİTRE SÜTLE 1 KİLO YEMLEME ALAMIYOR”
Çiftçilerin ve çobanın şikayetlerini dileyen Sarıbal ise şunları söyledi:
“Meranın ve yaylanın olduğu, köyün tamamının hayvancılık ve nebati üretimle uğraştığı Divriği, Çukuröz köyündeyiz. 16-17 aşama, burada hayvancılık yapıyorlar. Henüz 3-4 yıl öncesi 200-250 büyükbaşı olan köy, şu zaman ne efsus ki 75-80 başa sakıt durumda. Geçkin Millî Benzen Konseyi toplandı ve süte zam yapmama kararı aldı. Şu anda tıpkı litre sütle aynı kilogram yem alamıyor rençper. Nitelik böyleyse hayvancılık batıyor demektir. Bire Bir fellah besi hayvanını kasaba gönderdiği antlaşma, benzeri kilogram kırmızı etle 25 kilo yemleme alamıyorsa o rençper gine batıyor demektir. Çukuröz köyünde çokça net bire bir gerçeği tıpkı kere daha gördük. Millî Benzin Konseyi’nin zam yapmamasını anlayabilirim amma ‘tüketiciyi bahtiyar edeceğim’ diyerek üreticiyi mahvetmek, fiyat ödetmek, son düşünce durgunluğudur ve rezalettir.
“ŞİMDİ ÇİFTÇİYİ DESTEKLEME ZAMANI”
Demincek çiftçiyi terviç zamanı. Yemleme sağlaması lazım. Sert yemleme, kesif yemleme sağlaması geçişsiz. Tıpkısı litre süte ayrımsız kilo yem farkını vererek sağlaması geçişsiz. Bir kilogram et karşılığı 25 kilogram ağizotu; aradaki farkı sağlaması geçişsiz. Yani fellah sadaka istemiyor. Karşı teri döküyor, düzentileme veriyor, hoca gelip bu büyüklüğünde zorunluluk içerisinde ayrımsız savaşım veriyor. Onların sesini yükseltiyoruz. Haramilere veriyorsunuz, çetelere veriyorsunuz, yandaşlara veriyorsunuz, saraylarda oturuyorsunuz amma halkı yoksulluğa, açlığa mahkum ediyorsunuz. İsyanımız bundandır. Bunun bilcümle sorumlusunun AKP ve Saray iktidarı olduğunu biliyoruz. O yüzden benzeri öğün henüz hükümeti uyarıyoruz. kara kış geliyor, şayet bu politikayla giderseniz seneye bu ülkede hangi benzen üreten kalır ne hayvancılık kalır. Siz, bu ülkenin azık güvenliğini ecnebi tekellere doğrulama ediyorsunuz. Ahit gelir, paranız üstelik olsa araç-meşrubat bulamazsınız. Yiyecek evgin bindi istiyoruz. Üreticiler, ‘Kimseden sadaka istemiyoruz, benbenci ve insanca aylamak istiyoruz’ diyorlar.”
