Özgür Özel: ‘İlim Çin’de De Olsa Alın’ Diyen Bire Bir Peygamberin Ümmeti Kalkışmak ile Övünenler Hakeza mi Anlamışlar Peygamberin Onlara Öğüdünü

CHP Kadro Başkanvekili Bağımsız Milletvekili Özel, CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu’nun yeni danışmanı ekonomist Jeremy Rifkin için yapılan eleştirilere, “Almanya’daki endüstriye dair ve istihdam yaratıcı nazir üzerinde bildirme şahane danışmanlardan biri Jeremy Rifkin. Jeremy Rifkin Merkel’e danışmanlık yapsın, Merkel dünyanın genişlik pahalı sükûnet arabalarını yapsın, bizim Tayyip Erdoğan’a satsın; o bile yoksul fukaranın parasıyla o arabada gösteriş satsın. Siz, buna razısınız. Tığ diyoruz kim gelsin bizde çalışsın, arabanın birlikte telefonun üstelik yer güzelini, fabrikanın bile bildirme gelişmişini, genişlik teknolojiğini kuşkusuz yapacağımızı Jeremy Rifkin, o sınama ile yapsın. Buna mı itiraz ediyorlar? ‘İlim Çin’üstelik de olsa alın’ diyen bire bir peygamberin ümmeti tutmak ile övünenler hakeza mi anlamışlar peygamberin onlara yaptığı öğüdü? Bugün Jeremy Rifkin, bunların beceremedikleri, kararsız politikalara karşı CHP’nin düz yazı ettiği devasa misil ve ortaya koyacağı vizyonda bire bir danışmandır” karşılığını verdi.

Hür Özel, bugün TBMM’da düzenlediği matbuat toplantısında gündeme ilişik değerlendirmelerde bulundu. Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bakir danışmanı ekonomist Jeremy Rifkin’e ilgili, “Jeremy Rifkin, umumi başbuğ danışmanı ve bundan sonuç merhale memnunuz. Zira kendisi, o haddinden fazla beğendikleri, yere göğe sığdıramadıkları, elini sıkınca bırakmadıkları Angela Merkel’in endüstride danışmanıydı” dedi.

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın yurttaşlara “çıdam ve dayanıklılık” dilemesini Hususi, “Erdoğan’ın ağzından çıka çıka ‘Vatandaşlarımızdan biraz elan sabır ve dayanıklılık bekliyoruz’… Bu yurttaş, sabrede sabrede elan hangi kadar sabredecek? Bıçak kemikte değil, kemiği da deldi geçti. Asgari ücretli, tekaüt, iştirakçi, işyar, mektepli geçinemiyorlar. Çıktı hayata tutunamıyorlar. Maatteessüf bu, saraydan görünmüyor. Zira onlarda hangi yiyecek ne içme ne yakıt parası, tek şey namevcut. Ailecek, sülalece yerleştiler ve devletin sırtından geçiniyorlar. Dünyanın bildirme fiyatlı keyif araçlarına çifter çifter biniyorlar. 13 pare uçakla dünyayı geziyorlar, ondan sonradan millete ‘Biraz henüz sabır ve peklik’ diyorlar” sözleriyle eleştirdi.

Hür Özel’in konuşmasından öne sâdır başlıklar şöyle:

“BÖYLE BİR İDDİAYI ORTAYA ATANLAR BILCÜMLE DİKTATÖRLÜĞE VASIL BÜTÜN YETKİLERİ ELLERİNDE TOPLAYANLAR: Tayyip Erdoğan, esbak Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda şunları söyledi. Aslına göre bunların derdi ülkeyi çevirmek değil, devletin imkanlarını öz aralarında paylaştıracak paravan tıpkı ortaklık inşa etmek… Evvel bu bahis üstünde durmuştuk. Ülkeyi tıpkısı ortaklık kabilinden yönetmeye geldiğini kendisi söylemişti. Aynı sülale şirketine dönüştürdüğünü bütün tabir ediyoruz. Türkiye’üstelik çokça gür yönetilen, nesilden nesle dökme kalburüstü aile şirketleri var. Amma 20 yılın böylecene süresince bulunduğumuz hesaplı darboğaz, politik akse, iktisadi akse, içtimai krize bakıldığında, ülkeyi müşareket kabil yönetmenin akilane olmadığı ortaya çıkıyor. Zaten hakeza benzeri iddiayı ortaya atanlar hep tek adamlar, bilcümle diktatörlüğe vasil hep yetkileri ellerinde toplayanlar.

BU ÜLKEDE BU İŞLERİ YAPABİLECEK KADROLAR BÜTÜN EVDEN, AİLE MASASINDAN ÇIKMIŞ: Sonuçta şuraya varıyor; Mekân Bakanı’nın paralelinde Hanımefendi, ‘sıfır atılmış projesini’ yürütüyor. Kızı, Eş Bakanlığı’nın paralelinde çalışıyor, koşut Karı Bakanlığı yapıyor. Oğlu, Milli Eğitim Bilimi Bakanlığı’nın işlerini yapıyor. Aynı yandan Cahillik ve Spor Bakanlığı’nın işlerini yapıyor. Ayrımsız damat kasanın başındaydı, başka güveyi savunma sanayiinin başında. Bu ülkede bu işleri yapabilecek kadrolar bilcümle evden, aile masasından balkon.

BURAK ERDOĞAN’IN ‘BU’SU; MUSTAFA ERDOĞAN’IN ‘M’Sİ; RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN ‘ER’Sİ; ZİYA ENİŞTENİN, ZİYA ÜLGEN’İN ‘Z’Sİ: Amma Recep Tayyip Erdoğan’ın bu şirket meselesinden bilahare ayrımsız birlikte ‘paravan iştirak’ deyince ‘Ya nereden geldi aklına demincek paravana ortaklık’ diyorsunuz. Bu siyasette paravana müşareket kavramı haddinden fazla makbul bir molekül değil. Amma bizim siyasette akıbet duyduğumuz paravan şirketin adını bire bir hatırlayalım. BUMERZ diyerek ayrımsız müşareket vardı. Man Adası’nda müesses, aynı paraleli dahi burada kurulmuş aynı iştirak vardı. Neydi? BUMERZ? Bu BUMERZ, neyin kısaltması? Burak Erdoğan’ın ‘BU’su; Mustafa Erdoğan’ın ‘M’si, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ER’i; Aydın eniştenin, Saf Ülgen’in ‘Z’si. O günden bugüne soruyoruz, ‘Bu BUMERZ eksantrik manaya geliyorsa söyleyin, biz öğrenelim’ diye niteleyerek. Amma birlik alem biliyor kim müşareket, bu. Kazanç cennetlerinde nereden geldiği mahsus olmayan bire bir geminin alışı, satışı, vergiden onların değimiyle çekinme ve paranın idrak cenneti tur attırılarak aklanıp bunlar beyninde hisse edilişi. Yani paravana ortaklık kurup de tıpkısı şeyleri pay etmekten tığ, BUMERZ’i hatırlıyoruz. Man Adası meselesidir.

BİR EL ELAN FAZILETKÂR YARGI KARARLARI İLE TESCİLLENİYOR: Man Adası’nda kurulan bu şirket ile ilişkin Genel Başkan’ımıza (Eksiksizlik Kılıçdaroğlu) açılan kül davalarda verilen aleyhe kararların bile tekerlek tekerlek bozulduğunun altını tıpkı kat daha çizelim. O günlerde ilk sustular, bilahare inkar ettiler, bilahare ülkü ettiler. Mahkemelerin hakimlerini, sevgili görülmeden birkaç devir önce değiştirdiler. İstedikleri üzere beş altı karar çıkardılar. Amma yüksek yargıda bunlar tekerlek tekerlek bozuldu. O aktarılma sanki BUMERZ, Man Adası’ndaki o usulsüzlük yokmuş kadar yapmaya çalışanların zaman yaptıkları, ayrımsız öğün daha efdal mahkeme kararı kararları ile tescilleniyor.

SON KADEME ÖNEMLİ OLAN BU ÖRGÜTLERE BİR HIRSLA, KİNLE SALDIRAMAZSINIZ: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçtiğimiz günlerde Zonguldak’ta yaptığı açıklamada, Türk Tabipleri Birliği ve Türk Mühendis, Mimarlar Odası Birliği’nin iz kanunlarında değişiklik yapacaklarını söyledi. Bu örgütler, güçlerini Esas 135’ten alıyorlar. Kanunuesasi’ya göre müesses ve üyelerinin hak ve menfaati ile kamunun hak ve menfaatini alay malay esirgeyici son kademe mehabetli örgütler. Siz, bu örgütlerin başındaki yöneticinin söylediği sözü beğenmiyor, ona kızıyor olabilirsiniz ama Temel’evet göre müesses, yapılış kanunlarından üstelik geçmiş, mesleksel aynı geleneğe korku ile kurulmuş olan ve o meslek mensupları açısından akıbet rütbe eke olan bu örgütlere tıpkı hırsla, kinle saldıramazsınız.

BU KONUDA YERYÜZÜ İYİ CEVABI AVUKATLAR VERDİ SİZE: ‘Efendim, tığ bu örgütlerin başındaki Türk ibaresini kaldıracağız’. Efendim, iktidara arkalayan tıpkısı bucak yazarından okuyoruz; bu örgütleri, çoklu barolarda olduğu kadar çoklu doktor odaları, çoklu mühendis odalarına dönüştürüp işlevsizleştirmek istiyorlar. Bu konuda arz mebzul cevabı avukatlar verdi size. Ne oldu? Baroları bölecektiniz. Ankara ve İstanbul’bile ikinci baroyu kurdunuz. Bittabi kurdunuz? Bilcümle amme avukatlarını zorlayarak. Amme avukatları yetmedi, söz gelişi BOTAŞ’ın kontratlı avukatlarına dediniz kim ‘Eğer 2 no’lu baroya geçmezseniz BOTAŞ sana dosya vermeyecek’. 20’nin üstünde avukatın sözleşmesini feshettiniz. Şu anda kontrolünüzdeki kamu kuruluşlarının dışarıya verdiği bütün dosyaları, 2 no’lu baroya geçmeyi kabul etmiş avukatlara verdiniz. Diğerlerine vermediniz.

TESELLİ OLARAK BALA VATANA BÜYÜKELÇİ ATADINIZ: Hakeza bir rezalete rağmen Ankara’da şu anda 2 bin rakamının altına düştüler. Yakında 2 no’lu baro kapanıyor. Böyle bire bir rezalete rağmen İstanbul üzere devasa ayrımsız barodan, 2 bin şahsiyet iki 2 no’lu baroyu bata çıka, baskıyla, zorla kurdunuz. Onun da esamesi okunuyor. Yani AKP ve MHP’nin barolara cebin kinle kurduğu ve Barolar Birliği seçimini yandaşlaştırdıkları birine kazandırmaya çalıştıkları o engelleme işlemedi. İki erek vardı. Katılımcı sayıları ile oynayarak beğenilen Türkiye Barolar Birliği Başkanı saklamak. Olmadı ve kaybettiği seçim, defans mesleğinin mensuplarınca bire bir hezel kabilinden kutlandı. Siz hangi yaptınız, teselli yerine bala vatana büyükelçi atadınız.

BU SARRAFIYE, BAROLARI BÖLEN KELLE: Sizin yönettiğiniz mevki, izzet hakeza. Baroların bölünmesine direngen avukatların kâffesi CHP’li değildir. İçinde tabii dünya görüşü AK Parti’ye, MHP’ye yakın insanlar bile var. Amma onlar, yanlışın beraberinde durmadılar. Demincek bir yanlışı doktorlar, mühendisler, mimarlar, belki eksantrik iz örgütleri için tekrarlamaya çalışıyorsunuz. Bu yaklaşım, İstanbul seçimlerini iptal ettiren sarrafiye. Bu başlangiç, baroları bölen temel. Bu ser, evvel seçimde bir sefer henüz müntehip tarafından cezalandırılacak mir.

ZULMÜNÜZÜN ARTMASI SONUNUZUN GELMESİNİ YAKINLAŞTIRIYOR: AK Öğür öz geçmişine baksa, zaman bu yanlışları bittabi yapıyor, evveli kendisinin arkasında geniş kitlelerin durduğunda hangi yapılmıştı, bunları görmesi lazım. Amma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken türkü okudu diyerek siyasetten menedilmiş birisi, zaman tıpkısı İstanbul Büyükşehir Belediye Reisi’nın kazandığı seçimin mazbatasını tahrip ediyor. İkinci seçimde fark 13 binden 806 bine çıkıyor. Bu kez karşı olmadık benzeri şeyden sav açıyor, Süleyman Aristokrat’evet söylenmiş bire bir lafı Efdal Intihap Kurulu’na söylenmiş gibi. Bunun üzerinden Ekrem İmamoğlu’na siyasa yasağı getirmeye çalışıyor. Dönüyor, öz partisine açılan tıpkısı mantinota davasından partisi vahim bulmuşken tıpkısı siyasi partiye kapatma davası açıyor. Gine geliyor, parlamentoda ele geçirdiği çoğunlukla ve MHP’nin kendine verdiği destek ile elde ettiği çoğunlukla gidiyor bu kez çığır örgütleriyle uğraşmaya, yandaşlaştıramadıklarını bölmeye, parçalamaya çalışıyor. Ne yapar müntehip? İstanbul’un ikinci seçiminde ne yaptıysa onu yapar. O yüzden zulmünüz artsın kim sonunuz gelsin. Zulmünüzün artması, sonunuzun gelmesini yakınlaştırıyor. Bizden söylemesi.

SOYLU, BU İÇİŞLERİ BAKANI, İNSAN TAKLİDİNİ MUTLAK ÖĞRETMENLERE, KADINLARA, İŞÇİLERE SALDIRILDIĞINDA DAHI YAPMASI LAZIM: Süleyman Aristokrat, İçişleri Bakanı taklidi yapmış. Olmaması geçişsiz. Sonsuz eş talimatlar verildiğinde, ilkokul gönül ayrımsız araya gelindiğinde saldırmaya, sunulan kanunsuz emirleri uygulamaya alışmış olanlar, bu öğün bile Uygur Türkleri’hangi saldırdı. Süleyman Aristokrat daha çok, -normalde böyle bire bir gösteriye güç kullanıldığında derhal bunun kavisli olduğunu söyler, kusur diler- elbette Uygur Türkleri meselesinin siyasal maliyeti nazik olduğu için Süleyman Soylu dönmüş, bozukluk dilemiş. Bu müspet bire bir husus amma Süleyman Aristokrat, bu İçişleri Bakanı, bu eş taklidini kategorik öğretmenlere, kadınlara, işçilere, maden işçilerine, keyif çalışanlarına, milletvekillerine saldırıldığında da yapması geçişsiz. Bu muamelenin çıktı Türkiye’bile ekranlardan çıkması geçişsiz. Ama sen hoca, sağlıkçıya, milletvekiline, işçiye saldır, ölümlerine sebebiyet ver, beyaz zehir işçilerini Ankara’evet sokma, uykusuz dört ahit tut, dönerken trafik kazasında ölsünler, orada bire bir özrün ‘ö’sü namevcut; Uygur Türkleri meselesi alıngan, anca olunca tezelden bozukluk dilemeler falan. Bire Bir İçişleri Bakanı’ymış gibi yaptığı o bir cümleyi bütün aynı görevi boyunca yapmalıydı.

AİLECE, SÜLALECE YERLEŞTİLER VE DEVLETİN SIRTINDAN GEÇİNİYORLAR: Erdoğan’ın ağzından çıka çıka ‘Vatandaşlarımızdan az buçuk elan sabır ve peklik bekliyoruz’… Bu yurttaş sabrede sabrede henüz ne büyüklüğünde sabredecek? Bıçak kemikte değil, kemiği bile deldi geçti. Minimum ücretli, zahmetli, iştirakçi, vazifeli, mektepli; geçinemiyorlar. Daha Çok hayata tutunamıyorlar. Maatteessüf bu, saraydan görünmüyor. Zira onlarda hangi yiyecek hangi içme hangi yakacak parası, tek özdek namevcut. Ailecek, sülalece yerleştiler ve devletin sırtından geçiniyorlar. Dünyanın sunu pahalı yamaç araçlarına çifter çifter biniyorlar. 13 şerha uçakla dünyayı geziyorlar, ondan sonraları millete ‘Biraz henüz çıdam ve dayanıklılık’ diyorlar. Bu milletin ne çektiğini merak fail, tıpkı tebdili giyim, o yetiştiği Kasımpaşa’ya harcama, dolaşır. Bu ulus ne durumda görür, ona bakarak bire bir şeyler söyler. Tığ de çıdam ve peklik diliyoruz ama seçime kadar diliyoruz. Çünkü bunların çözebileceği ayrımsız şey bulunmayan.

BIRAK SEN EZDİRMEMEYİ, AÇ BIRAKMIŞ DURUMDASINIZ: TÜRK-İŞ, resmi muhatabınız diyor ki ‘Türkiye’de dört yabanlık benzeri eş için açlık sınırı 7 bin 786 TL’. Minimal ücret birçok mal Sayın Icra Vekili? 5 bin 500 TL. Hani ezdirilmiyordu? Kıtlık sınırının altında tıpkısı minimum ücretle geçinmeye etkin dört kişilik aynı ocak. Masaya alay malay oturacağınız TÜRK-İŞ’in zaruret sınırı 25 bin 365 TL. ’25 bin TL’den aşağıya dünyalık giriyorsa dört şahsiyet tıpkı aileye, yoksulsun. 7 bin 700 TL’den aşağıya gidiyorsa bile açsın’ diyor. Bırak sen ezdirmemeyi, açgözlü bırakmış durumdasınız.

DIŞ TİCARET AÇIĞI GEÇTİĞİMİZ EKİM AYINDA YÜZDE 421 ARTARAK 1 BUÇUK MİLYARDAN 7,8 MİLYARA YÜKSELMİŞ: Ayrımsız Türkiye Iktisat Modeli vardı. Rekabetçi düzey üzerinden dış açığı hal iddiaları vardı. Buyurun size aut belirtik. Safiha, Tarz Bankası kökenli iktisatçı Kağan Karaca’nın tablosu. Akıbet etap itibarlı, verdiği rakamlar tartışılmayan, öngörüleri markajcı tıpkısı akademisyen. Diyor kim ‘Daha 10 kamer oldu ama 9 sene eski dış ticaret açığını şimdiden geçeceğimiz görülüyor’. Bakın, dış ticaret açığı. Hangi diyorlardı? ‘Kompetitif düzey üzerinden aut açığı çözeceğiz.’ Çuvalladıklarının resmi. Dış ticaret açığı, geçtiğimiz teşrinievvel ayında yüzde 421 artarak 1 buçuk milyardan 7,8 milyara yükselmiş. Bu yılın 10 aylık döneminde da yüzde 168 artarak 33 milyardan 91 milyara yükselmiş. Önümüzdeki iki ayda dahi 14 milyar yıldızlı vereceği, 113 milyarlık tarihi ayrımsız dış açıkla bu yılı tamamlayacağımız söyleniyor.

MİLLİ GELİRDE DÖRTTE BİRİ ÇALIŞANLARIN: Mefret tıpkı ölçüt, ücretlilerin milli gelirden aldıkları hisse. Sabık yıl bu payın yüzdelik 29’a düşmesi haddinden fazla tartışılmıştı. Bu hisse, 2016 yılında 36-37’lerdeydi. 29’a düşmüştü. Bu yıl 3 fakül elan sakıt. Yüzdelik 26. Türkiye’bile ücretli adina etkin -özel sektör, kamu- işveren olmayan herkesin aldığı mülk, gelişigüzel 4 TL’nin 1 TL’si. Yani milli gelirde dörtte biri çalışanların. Bu ölçü, 10 yıl geçmiş yüzdelik 40’a yakındı. Bizce o antlaşma da çokça azdı. Maalesef bugün geldiğimiz yasakçı bu.

BU KADAR AÇIK İÇTÜZÜK İHLALİ VE BU BÜYÜKLÜĞÜNDE AÇIK ANAYASA İHLALİNİ MİLLETİMİZE VE HEP EYT’LİLERE ŞİKAYET EDİYORUZ: EYT ile ait DOĞRU Parti Grup Başkanvekilleri, ayrı ayrı tarihler vermekle gelişigüzel 2022 sonuna kadar çözüleceğinin sözünü vermişlerdi. Bire Bir aydan az bire bir müddet kaldı. Sedir, bütçe maratonuna giriyor; EYT çözülmüş, tıpkısı kadem atılmış değil. Bakın, EYT’nin görüşüleceği vadi galiba. İlgili komisyona; Iş, Sağlık, Güvenlik, o komisyona, iri ihtimalle Plan ve Bütçe Komisyonu ve bu komisyona sevk edilmesi gerekiyor geldiğinde. Toplantıya çağırdık, evvel saat 15: 00 üzere. Hemen tığ çağırmadık, İYİ Parti ve HDP da bilcümle kadro ayrımsız gün aynı saatte EYT için çağırdı. Zira bütün diyor kim ‘Komisyonda ayrımsız EYT yasa tekliflerini görüşelim’. İçtüzük’ün 26’ncı maddesi diyor ki ‘Komisyonun başkanı çağırabilir, alt kurul üyelerinin üçte biri isterse komutan davet yapar’. Recep Akdağ, AKP ve MHP komisyonun yarısını oluşturuyorlar, üyeleri dışında bütün üyeler benzeri dolaşma bire bir saate güruh dilek etmişler ve Recep Akdağ çağırmıyor. Sebep? ‘Uygun görmedim.’ İçtüzük çok kategorik. Zaten EYT yürütme aracılığıyla konuşuluyor, ‘Uygun görmedim’. Bu büyüklüğünde kemiksiz İçtüzük ihlali ve bu kadar bariz Anayasa ihlalini milletimize ve bütün EYT’lilere şikayet ediyoruz.

MECLİS BILCÜMLE MAHIYE ÜZERİNDEN MÜRACAAT ETMİŞ; MİLLETVEKİLİ-ÇALIŞAN AYIRMADAN 25’ER BİN TL ALMIŞ BANKADAN: Buradan aynı kere henüz çağrıda bulunuyoruz. İmzalar Engin Altay, Açık Deniz Özkoç, Mutlak Hususi… Amma yasa teklifinin sahibi özel sektörde müteharrik milyonlarca emekçi. Ne diyoruz? Aradan patronu çıkarın. Divan var; Meclis’ten çabucak milletvekilleri değil Divan’in çalışanları dahi maaş alıyor. Divan, güzelce bir mücahede yapmış. Meclis’teki çalışanlar 25 bin TL teşvik alıyorlar. Geçmek kim verilebiliyor. Milletvekillerine bile yattı promosyon. Sedir, bütün maaş üzerinden meşveret etmiş; mebus-müteharrik ayırmadan 25’er bin TL almış bankadan. ve ne yapıyor? Çalışana bu mülk kendiliğinden yatıyor. Arada celal olunca o parayı zat yutmuyor. İstisnai örnekler var tabii. Yanlışlık işleri bakanı polislerinkini bire bir tarafta eritmeye çalıştı, peşini bırakmadık, aldık. Katiyen, ibik güvenliği, Kenar Güvenlik ile ilgilendiren, İçişleri Bakanlığı’na sadık olup 230 TL düz personel ile ilgilendiren onları üstelik alacağız.

YILBAŞINDAN ÖNCE BUNU HALLEDELİM, HEP ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANLARI PROMOSYONUNA KAVUŞSUN: Diyoruz ki özel sektörde çalışanlar amacıyla birlikte ferah pazarlıklar yapılsın, aradan çalıştıran çekilsin, banka parayı aracısız emekçinin hesabına yatırsın. Evvel burada sorulmuş, tıpkı AK Parti milletvekili ‘Sonuna kadar destekliyorum’ demiş. Hadi. Sonuna kadar destekliyorsanız bizim için beş dakikalık hisse senedi. Uymazlık soğuk bakmıyor. SELIM Tümen ısıdam bakarsa MHP elhak o nereden bakıyorsa oradan bakıyor, eş şu özendirme işini halledelim. Yılbaşından ilk bu halledelim, hep hür teşebbüs çalışanları promosyonuna kavuşsun. Emekliler dahi bankadan bankaya geçerken kesim gücünü kullanıyor. Hastalık bundan yararlanmasın? Hep YANLIŞSIZ Fırka milletvekillerine sesleniyoruz; öyle ‘Tamam, ben bile desteklerim’ deyip orada takım disiplinine uymakla imkânsız. O antlaşma gidin gruba deyin, ‘Ne tamam evet bunu tığ birlikte desteklesek’. Onlar bile diyecektir kim ‘Muhalefetten gelince, destekleyince Tayyip Eş çokça kızıyor’.”

“KENDİSİ, O ÇOKÇA BEĞENDİKLERİ, YERE GÖĞE SIĞDIRAMADIKLARI, ELİNİ SIKINCA BIRAKMADIKLARI ANGELA MERKEL’İN ENDÜSTRİDE DANIŞMANIYDI”

Özel, bozuk Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı olan ekonomist Jeremy Rifkin’in CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu’na müşavir olmasına yönelik eleştirilere ilişik soruya şöyle karşılık verdi:

“CHP’de, tutum yönetimine yönelik adina son paye deli dolu, komple politik kadrolar var. Ne birinin ismini saysam diğeri kalık kalır. Amma cumartesi günü iki umumi başkan yardımcımız; biri Selin Sayek Böke, biri Faik Öztrak, elhak sunumlarını yapacaklar. Bunun dışında dahi seçme birisi eskiden MYK’üstelik görev yapmış, halen Çekim ve Bütçe’da fariza eden, evvelden kadro başkanvekillerimizi yapmış akıbet evre faal ve kusursuz kadrolar var. Jeremy Rifkin, genel başkan danışmanı ve bundan son derece memnunuz. Çünkü kendisi, o çok beğendikleri, yere göğe sığdıramadıkları, elini sıkınca bırakmadıkları Angela Merkel’in endüstride danışmanıydı.

“İLİM ÇİN’ÜSTELIK BİLE OLSA ALIN’ DİYEN BİR PEYGAMBERİN ÜMMETİ DOĞMAK İLE ÖVÜNENLER BÖYLE Mİ ANLAMIŞLAR”

Biz, az dışına niçin gittik? Hangi demiş? ‘İlim Çin’üstelik olsa gidin alın’ demiş. Amerika’üstelik teknoloji, İngiltere’de finansı, Almanya’üstelik Alman sisteminden da sanayi ve istihdamı düz kullanılmamış tıpkısı benzeşim. Hatta benzeri cenazemiz oldu biliyorsunuz bu toplantıdan evvel, Almanya’ya gidilip sonraları banak yapılacaktı. Almanya seyahati açıklık ortamında yapılacak. O Almanya’daki endüstriye dair ve istihdam yaratan misil üstünde arz ilahî danışmanlardan biri Jeremy Rifkin. Jeremy Rifkin Merkel’e danışmanlık yapsın, Merkel dünyanın sunu pahalı erinç arabalarını yapsın, bizim Tayyip Erdoğan’a satsın; o dahi fakir fukaranın parasıyla o arabada gösteriş satsın. Siz, buna razısınız. Biz diyoruz ki Jeremy Rifkin gelsin, bizde çalışsın, arabanın üstelik telefonun birlikte yer güzelini, fabrikanın dahi en gelişmişini, bildirme teknolojiğini zahir yapacağımızı Jeremy Rifkin, o sınama ile yapsın. Buna mı itiraz ediyorlar? ‘İlim Çin’bile bile olsa alın’ diyen ayrımsız peygamberin ümmeti atılmak ile övünenler hakeza mi anlamışlar peygamberin onlara yaptığı öğüdü?

“ONLARIN YÖNLENDİRMELERİ BU ÜLKEDE GENÇLERİN SÖNMÜŞ OLAN ÜMİTLERİNİ YEŞERTECEK”

Zaman Jeremy Rifkin, bunların beceremedikleri, alan talan politikalara alın CHP’nin mensur ettiği devasa benzer ve ortaya koyacağı vizyonda tıpkısı danışmandır. O dolaşma sunum yapacak Daren Acemoğlu, Melik Kişmiri, Rafet Gürkaynak ve Idrak Akçiğit. Hocaların herhangi bir birisi bu memleketin evladı. Alanlarında ehlivukuf ve dünyada bütün ülkelerin dikkatle strateji ettiği çok kalburüstü insanlar. Hepimizin ayn bebeği. Onlar danışman değil. Onların biz partiler üstü olmasını yeğleme ederiz. Lokma yapacaklar. Partiler üstü olacaklar. Günü geldiğinde genişlik yetkin, sunu etkin, çok mutlak pozisyonlarda olacaklar. Onların yönlendirmeleri bu ülkede gençlerin sönmüş olan ümitlerini yeşertecek.

“HOCANIN ANLATTIĞINI ANLATTIĞI KADARIYLA EDEN NEBATİ, İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GEMİYİ KARAYA OTURTTU”

Söz Misali Sayın Nebati demiş ki ‘Bizim herif potansiyelimiz ferah, çokça cıvıl cıvıl hocalarımız var’. Doğru. Söz Gelişi kendisinin erişmiş olmasına, CHP Tümen Meclisi Üyesi Hisse Senedi Şenatalar’a atfediyor, Hisse Senedi Şenatalar’ın kendisini yetiştirdiğini söylüyor Sayın Bitkisel; ‘Ben kamu maliyesini Senet Hoca’dan aldım. O derdi kim kamu maliyesini eden değme şeyi yapar’. Böyle tıpkı özgüveni var. Tığ, hocanın yetiştirdiğiyle değil üstelik hocanın ta kendisiyle bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. Hocanın anlattığını anlattığı kadarıyla işleyen Nebati, zarfında bulunduğumuz gemiyi karaya oturttu. Deminden dünyanın tanıdığı hocalarla biz bu gemiyi yüzdürmeye geliyoruz.

“JEREMY RİFKİN, ALMANYA ENDÜSTRİ MODELİ ÜZERİNE GENEL BAŞKAN’IMIZA BAŞDANIŞMANLIK YAPACAK KİŞİDİR”

Kimse kusurlu anlamasın; Jeremy Rifkin, genel başbuğ danışmanıdır. Ne MYK üyesidir ne az buçuk önceki ismini saydığım ve sayamadığım çokça altın hocalarımızla denktir. Hocalar, kendi yetkinlikleriyle bizim sağgörü toplantımıza tedarik aşamasında yan veren ve vizyon toplantısında Türkiye’nin önünü kuşkusuz göreceğini anlatan katkıyı sunacak kişilerdir. Jeremy Rifkin, Almanya sanayi modeli konusunda Genel Başkan’ımıza başdanışmanlık yapacak kişidir.”

“ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU’NUN DAHI KOCAELİ MİLLETVEKİLİNİN ÜSTELIK BİRİNCİ DERECEDEN YAKINLARI RÜŞVETE BULAŞMIŞLAR”

Hususi, AKP’li isimlere yönelik bakir yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilişik soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Reisicumhur’nın hırsızlar, yolsuzlar, rüşvetçiler kendisindense onları koruma ve kollamayla ilgilendiren önceki birikimlerine, mukaddema yaptıklarına güvenerek yöntemince, -yapması gereken incizap etmesiyken- serencam merhale pişkince davranmış. Zehra Taşkesenlioğlu’nun de Kocaeli milletvekilinin birlikte birinci dereceden yakınları rüşvete bulaşmışlar ve bulaştıkları rüşveti dahi kamudaki görevlerinde, yani nüfuslarını kötüye kullanarak yapmışlarsa dünyanın tek durumunda, muz cumhuriyetlerinde de yöntem bunu kaldırmaz. Burada, tıpkısı ricat müessesi vardır, onu işletmesi lazım. Kocaeli saylav nahak yere mı dersen? Bakıyor Taşkesenlioğlu’na, kocasıyla kardeşi hem dahi özlük ifadesiyle isim kullanarak 70 milyon TL’lik erinç elde etmişler, milletvekili dahi bunu boşanma davasına konu etti. ‘Bu parayı benim nüfusumun ticaretiyle kazandınız, verin parayı’ diyor. Bu mebus, devam ediyorken ‘Benim kocam 2,5 milyon liralık alacak almış, benim ricat etmem akıllıca düşer mi’ diyor. Kişi zarfında bakarsan düz milletvekili. Öbürüne sorsan bakış diyecek ki ‘Elbise torbasının içre, çikolata kutularının ortamında alacak düz bakanı ricat ettirdi amma Yüce Divan’a çatlamak hesabına yurt dışına büyükelçilikle ödüllendirdi. Tığ neden çekilme ediyoruz’ diyor. Öbürüne sorsan, ‘Diğer üç bakanın evlerinde, ayakkabı kutularında benden çok para çıkmıştı, hepsinin elini tuttu Esenboğa Havalimanı’nda, havaya kaldırdı’ diyor. ‘DOĞRU Öğür’da sodyum klorür hoşur, DÜRÜST Parti’üstelik ar etmek kalmamışsa, ar etmek tıpkı biricik bana mı düştü’ diyor Kocaeli saylav.

Kendi süresince tutarlılar amma Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu memlekette daha çok iktidarda kalmasının iler miktar tarafı kalmamış. Bu kadar haddinden fazla utanma donör buut bütün gelişigüzel şişman bir pişkinlikle, şişman tıpkısı politik yüzsüzlükle hazmediliyorsa bunu bire bir yegâne müntehip hazmetmez. Bunun bambaşka çaresi kalmadı. Buradan sonra, bu büyüklüğünde idrak açığa çıkmış, belgelenmiş. İddia filan değil. Dünyanın seçkin durumunda bu tez edildiğinde ricat ederler, aklanırsa köylü döner. Burada kanıt üstelik değil. Murafaa olmuş, bitmiş, ispatlanmış; Hanımefendi kararı kilolu bulmuş. Söyleyecek ayrımsız özdek namevcut. Bunların defterini şişman şekilde müntehip sandıkta dürecek. Başka çaresi kalmadı.”

Share: