Fen: FAHRETTİN ÖZTÜRK – Müşteri: SADIST KARAKULOĞLU

Atatürkçü Akıl Derneği (ADD) Umumi Başkanı Hüsnü Bozkurt, Cumhuriyet Altını’in 100. yılı dolayısıyla 12 Kasım’da İstanbul’bile düzenleyecekleri ‘Nazik Cumhuriyet Altını Buluşması’na ilgilendiren, “Çağrımız; ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’. Buna isterseniz ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ deyin ister ‘Baştan Kemalist Cumhuriyet Altını’ deyin gerek ‘Baştan Adalet Cumhuriyeti’ deyin ister ‘Baştan Beyin, Malumat, Liyakat, Aktöre Cumhuriyeti’ deyin. Tığ, Atatürkçülüğü hakeza anlıyoruz. Atatürkçülük, zaman bütün dünyada, onlarca ideoloji ortamında eseri, süreci ve sonucuyla başarısı kanıtlanmış ender ideolojilerden biridir. Mustafa Eksiksizlik, ‘Cumhuriyet, hassaten kimsesizlerin kimsesidir’ diyor. Biz, baştan kimsesizlerin kimsesi olacak bire bir cumhuriyet istiyoruz” dedi.

ADD’nin, Müttehit Kamu İş Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (Bir Kamu-İş), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Sanatçılar Girişimi ile alay malay 12 Teşrinisani’üstelik İstanbul Kurultay Merkezi’nde yapacağı ‘Şişman Cumhuriyet Buluşması’ etkinliği öncesinde bugün Taksim Hill Otel’üstelik basın toplantısı düzenlendi.

“NAZIK CUMHURİYET BULUŞMASI, ÜLKEMİZİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMA BİR İTİRAZIN SONUCU ORTAYA ÇIKAN BİR ZORUNLULUK”

Matbuat toplantısında evvel sözü alan ADD Umumi Başkanı Hüsnü Bozkurt, şöyle konuştu:

“Büyük Cumhuriyet Buluşması, Cumhuriyet Altını’in 100. yılında, ülkemizin zarfında bulunduğu duruma aynı itirazın sonucu ortaya sâdır tıpkı zorunluluk. 23 Nisan 2022’de, Ankara Ticaret Odası Kurultay Merkezi’nde tahminî 10 bin Kemalist Kanı Derneği üyesi ve yurttaşımızın katılımıyla ‘Iri Ankara Buluşması’nı düzenlemiştik ve orada bir yeniden Atatürk Cumhuriyeti Manifestosu yayınlamıştık. 100. yılında Cumhuriyet Altını’in, yıpranmamış tıpkısı seçime giderken kuşkusuz tıpkı Türkiye yönetimi olması gerektiğini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. 12 Teşrinisani Cumartesi günü birlikte Şişman İstanbul Cumhuriyet Altını Buluşması’nı gerçekleştireceğiz.

TÜRKİYE’NİN YENİ BİR YÖNETİM ANLAYIŞINA İHTİYACI VAR: Meramımız, Türkiye’nin yıpranmamış bire bir idare anlayışına ihtiyacı olduğu. Bunu çokça önemsiyoruz. Nedir yıpranmamış idare anlayışı? Cumhuriyet’in kuruluşunda, Mustafa Eksiksizlik Atatürk ve Atatürkçü devrimciler, tabiri caizse ayrımsız mahiyet kardılar ve o hamura aynı töz kattılar, ana çürümesin, çok mufassal yıllar yarayışlı olabilsin diyerek. O mayanın adı, bize bakarak namustu. Dürüstlük mayasıyla mayalanan Cumhuriyet Altını hamuru. 100. yılında o mayanın ekşidiği ayrımsız sürece girdiğini gördüğümüz amacıyla bu buluşmaları yapıyoruz. Bu mayayla milletin seçme kuruşu yine kavim yararına kullanıldı. O mayayla Türkiye, haddinden fazla bodur benzeri sürede; göynük, yıkılmış Anadolu karasında, Cumhuriyet’in bu adalet anlayışıyla yönetilmesi sonucu aynı yandan borçlarını öderken, tıpkısı yandan iki kavga arasının bilcümle zorluklarını aşarken, tıpkısı yanda yer nadir evlatlarını uğraş alanında bırakmışken, aynı yandan 12 milyonluk nüfusunun yarıya yakını müstevli hastalıklarla savaşırken, çocuğunun altına saracak bezi, şekeri, kağıdı, hiçbir madde yok iken hoppadak 3 sene sonraları Kayseri’da TOMTAŞ Tayyare Fabrikası’nı kurdu ve 1930’larda dünyada tayyare üretip ihraç edebilen tıpkı sanayi ülkesi kendisine kader kabil parladı. Bu anlayışla, o namusla yönetildiği için devletimiz, dünyada kendini doyuran 7 ülkeden biri oldu. O harbilik mayası sayesinde devletimiz kağıttan çıpa çeliğe, petrokimyadan silaha, uçaktan aklınıza gelebilecek temas tip ürünü zat gücüyle üretir duruma geldi. Tıpkısı yandan dahi 1954’te akıbet taksiti ödenmek amacıyla Osmanlı’dan mütezayit ki karşılığı kestirmece 600 ton altındır, bugünkü değeri 400 milyarın üstünde o borçların tamamını ödedi.

BU BÜYÜKLÜĞÜNDE BAŞARILI OLMUŞ BİR ILAÇ ELİMİZDE VARSA BU REÇETEYİ ZAMAN BIRLIKTE KULLANALIM: Bittabi acun 1920’lerin, 30’ların dünyası değil. Oraya dönelim demiyoruz. Amma 1920’lerin, 30’ların dünyasında, dünya bakir benzeri süreci yaşarken bu büyüklüğünde muvaffakiyetli ergin aynı çare elimizde varsa bu reçeteyi bugün de kullanalım diyoruz. Bu reçeteyi reddetmek, adeta Alexander Fleming’in penisilinini cerh etmek gibidir. İnsanlarınız hastalıklardan ölürken ‘penisilin birlikte neymiş’ derseniz, insanları ölüme ayrılma etmiş olursunuz. Deminden biz, bu 4 demokratik kitle örgütü, cumartesi akşam saat 20: 00’üstelik, İstanbul Kongre Merkezi Harp Okulu Salonu’nda, gelebilen bütün yurttaşlarımızla bir araya gelip bu sesi arttırmak istiyoruz.

YURTTAŞLARIMIZIN GÜNDEMİYLE SİYASETİN GÜNDEMİ ÖRTÜŞMÜYOR: Amacımız şu; milletimizin dikkatini bire bir yöne çekebilmek. Türkiye, yıpranmamış tıpkı seçime gidiyor. Yurttaşlarımızın gündemiyle siyasetin gündemi örtüşmüyor. Bu, çok şişman tıpkı ülkü. Ülkemizin gündemi, yaşadığımız mesail… Biz siyasal parti değiliz, tığ demokratik kütle örgütüyüz. Erinç nedenimiz buna dikkat bağışlamak. Biz, bilcümle politika kurumunu, yurttaşların temel sorunlarıyla ilgilenmeye davet etmek üzere bunu yapıyoruz. Yurttaşlarımızın ana sorunu mahsus. Konuşu darboğaz, aut politikada yaşananlar, millî birliğimizin ne paye zedelendiği arasında. Sonsuz ötekileştirilen toplumsal kesimler, sokaklarda güvenliğin olmaması; kadınlarımızın, alelhusus kadınlarımızın zer ihvan, Cumhuriyet tıpkısı karı devrimiyken, Cumhuriyet Altını elan 1920’lerde, elan Kurtuluş Savaşı’nın genişlik telaşlı zamanında, muallimler kongresinde avrat muallimleri eş muallimlerden ayrı oturttu diye cemiyet başkanını azarlayan ayrımsız Cumhurbaşkanı’ndan bugün geldiğimiz noktada eğer sokaklarda kadınlarımız duygusal güvenliği ortamında yürüyemiyorsa bu, Cumhuriyet Altını’in başarısızlığı değil, Cumhuriyetin yapılış felsefesinden sapmanın dağ sonuçlarından biridir ve çok yaralayıcı tıpkı suçtur.

NE LAİK, BİLİMSEL EĞİTİM KALDI NE DEVLETİN HARBILIK MAYASINDA BUGÜN GÜVENEBİLECEĞİMİZ BİRİKİM VAR: Bakın, bu Cumhuriyet Altını sayesinde, elden İslam ülkeleri için demiyorum, hep acun ülkeleri ortamında doktorlarının, eczacılarının, mühendislerinin, mimarlarının, öğretmenlerinin, temas meslekten insanlarının yarıya yakını eş olan bambaşka bir mutluluk namevcut. Bu ülke bunu başardı. Bu ulus bunu başardı. O sıdk mayası ve laik, ilmî eğitimle. Ne laik, ilmî terbiye kaldı hangi devletin namus mayasında bugün güvenebileceğimiz repertuvar var. Biz, çocuklarımızın cesaret ortamında yaşayacağı aynı Türkiye’nin yönetimine iştahlı olan, iktidarı muhalefeti on paralık ayırmadan, yöntem kurumunun dikkatini gidermek istiyoruz. Bu gidiş, gidiş değildir.

TOPLUMUN GÜNDEMİ, EKONOMİK DARBOĞAZ: Şayet ülkede her şey normalse oturalım sabaha kadar türban tartışalım, olur. Ocak, kadınla erkekten mi evet, bilmem illet mi olur bunu tartışalım. Tanrı aşkına bunu tartışmamız, 180 liraya mevrut kilosu peynirin, fiyatını indiriyor mu? Yüzde 185 enflasyonu indiriyor mu ihvan? Avrupa Birliği ülkesi 28 ülkenin hep enflasyonu, Türkiye’nin enflasyonu kadar etmiyor. Bizim ‘türbanı erkin mi bırakacağız, yasaklayacağız mı’ tartışmamız, milletimizi açlığa mahkum eden bu soylu erki tabloyu değiştiriyor mu? Toplumun gündemi bu. Bakınız, çocuklarımız okula haris gidiyor; öğretmenlerimiz horlanıyor, itilip kakılıyor. Bakın, toplumun mahsus tıpkı kesimi zaman Meclis’in uğrunda. Bunların bütünü ülkenin gerçeklik gündemiyken bu gündemden tamamen sökel tıpkısı politik tabela izliyoruz. İktidarıyla muhalefetiyle, ayırmadan söylüyorum.”

“CUMHURİYET, BİZ KADINLAR İÇİN ÇOK DAHA DEĞERLİ BİR ARMAĞANDIR”

ADD Istişare Heyeti Başkanı ve eski Celal Bakanı Zehra Önay Alpago, basın toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Cumhuriyet Altını, hepimiz üzere çok kıymetli, hepimize bırakılmış şişman bire bir armağan. Ama başkanımın dediği üzere, biz kadınlar için çok daha zer bir armağan. Benzeri Fransız gazeteciye soruyorlar Fransa’bile, ‘Osmanlı’de avrat pekâlâ, gördün mü’ diyerek, İstanbul’dan dönen bire bir gazeteciye. ‘Hayır’ diyor, ‘Onlar görünmezlikleriyle varlar’. İşte ermiş Atatürk, Cumhuriyet Altını’le beraber, arka arkaya hayata geçirdiği devrimlerle ve kanuni düzenlemelerle beraber, evvel kadını görünür kılmıştır, bilahare herif kılmıştır, sonradan vatandaş kılmıştır, bilahare dahi değer vatandaş kılmıştır. O yüzden bilcümle bu özgürlüklerin temelinde yatan Atatürkçü akıl ve laiklik ilkesi, biz kadınlar amacıyla çok henüz özeldir, önemlidir ve çokça bitli ehil çıkmamız müstelzim yeryüzü muhteşem esas değerlerden biridir.”

“ÇABUCAK CUMHURİYETİN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN KARŞISINDA MEYDAN ALMIŞ İNSANLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Sanatçılar Girişimi Sözcüsü Ataol Behramoğlu, matbuat toplantısında şöyle konuştu:

“Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün 1923 yılındaki bazen sözlerini kabullenmek istiyorum. Diyor ki Mustafa Kemal Atatürk, bilcümle 100 sene geçmiş, ‘Cumhuriyet’imiz, öyle sanıldığı kabil algın değildir. Cumhuriyet Altını, zorlamasız birlikte kazanılmış değildir. Bunu iletilmek üzere koku döktük. Rastgele tarafta al kanımızı akıttık’. Gerekirse kurumlarımızı sakınmak amacıyla gerekeni yapmaya hazırız. Gücük benzeri müddet önceki bilinçten, bilgiden, duygudan, yurtseverlik duygusundan, düşüncesinden mahrum biri, ‘Kan mı döktük biz bu mutluluk üzere’ dedi. Tıpkısı diğeri dahi Türkçe ile düşünmenin olanaksızlığından falanca bahsetti. Yeniden bilgiden, bilinçten mahrum bire bir gayr. Yani bunlar, takkadak Cumhuriyet Altını’in değil, onunla beraber Türkçe’nin, Türkiye’nin karşısında saha almışlardır. Hakeza insanlarla rüfeka, alın karşıyayız. Sakarya savaşında şayet karşımızdaki ordu muvaffakiyet kazansaydı ne Türklük kalırdı hangi Türki kalırdı ne bile Türkiye kalırdı. Bunun bilincinde yerine bizler zaman buradayız.”

“İKİNCİ YÜZYIL, BİZLERİN YÜZYILI OLACAK”

ÇYDD Genel Komutan Yardımcısı Sedat Turna ise “Bugün 100. yılına gelmiş ve bu yüzyılda hangi yazık kim çok örselenmiş, yıkıma düçar, tahribata uğramış Cumhuriyet’imizi üstelik ikinci yüzyılında yeniden düz yazı etmeye, yaralarını sarmaya ve Atatürk’ün 10. Yıl Nutuk’unda belirttiği o nazik ufka yürütmeye bizler kararlıyız. Biriz, beraberiz, ayrımsız ufka ürüyoruz ve ikinci çağ, bizlerin yüzyılı olacak” diye konuştu.

ADD UMUMI BAŞKANI BOZKURT: ÇAĞRIMIZ, ‘YENİDEN ATATÜRK CUMHURİYETİ’

ADD Umumi Başkanı Bozkurt, çağrılarının “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti” olduğunu tekiden, “‘Nazik Cumhuriyet Altını Buluşması’, buluşmamızın adı. ve çağrımız; ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’. Buna isterseniz ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ deyin lüzumlu ‘Baştan Kemalist Cumhuriyet Altını’ deyin gerek ‘Yeniden Adalet Cumhuriyeti’ deyin lazım ‘Baştan Kanı, Bili, Liyakat, Aktöre Cumhuriyeti’ deyin. Biz, Atatürkçülüğü hakeza anlıyoruz. Kemalizm, bugün bütün dünyada, onlarca ideoloji süresince eseri, süreci ve sonucuyla başarısı kanıtlanmış ender ideolojilerden biridir. Mustafa Eksiksizlik, ‘Cumhuriyet, hassaten kimsesizlerin kimsesidir’ diyor. Biz, yeniden kimsesizlerin kimsesi olacak bire bir cumhuriyet altını istiyoruz” dedi.