SOL Tümen İzmir İl Başkanı Ölçü Bülbül, AKP’nin 20 yıllık iktidarı sonunda ülkenin özellikle iktisat koyulmak için, tarım, hak sistemi, içtimai, kültürel yapısı ve etik değerleriyle hep alanlarda şişman aynı iniş yaşadığını belirterek, “20 yıl yeter. Yolsuzluğun, talanın, sömürünün, gericiliğin iktidarını gönderelim” dedi.
SOL Parti İzmir İl Başkanı Ölçü Bülbül, ülke yöneticileri ile gelişigüzel zaman matbuat toplantısı düzenledi. AKP’nin iktidara gelişinin 20. yılında görgülü, yazar, gazeteci, artist ve siyasetçilerden oluşan 1000 kişiye ortak savaş üzere betik gönderen partisinin “Gönderelim” kampanyasına atıfta kâin Bülbül, şu açıklamayı yaptı:
“AKP HER TÜRLÜ HİLE VE ZORBALIĞA BAŞVURACAK”
Türkiye’deki hesaplı sıkıntılara özen çeken Ölçü Bülbül, şu açıklamayı yaptı:
“20 yıl kâfi, yolsuzluğun, talanın, sömürünün, gericiliğin iktidarını gönderelim. AKP’nin 20 yıllık iktidarı böylecene ülkemiz ilkin ekonomi girmek amacıyla, tarım, hak sistemi, sosyal, kültürel yapısı ve etik bilimi değerleriyle bilcümle alanlarda büyük ayrımsız iniş yaşıyor. Biricik adamın buyruklarına dayalı panel İslamcı AKP rejimi emekçilere yabani sömürü, bölüt dip yetersizlik, gençlere aylakçılık ve geleceksizlik, kadınlara mütezayit momentum ve eşitsizlikler, ekolojik yıkım, usulsüzlük, yağma ve tefviz dışında hiçbir şey vaat etmiyor. Seçim çekmek uğruna seçkin nev kirli yönteme başvurmakta, ülkeyi savaşa sokmakta, ahiret yolculuğu saçmakta çekinti birlikte etmiyor. Bu hınç rejimine sonuç yüklemek hepimiz üzere tıpkısı avlu memat meselesi haline gelmiştir. Önümüzdeki intihabat aslen bu rejimin oylanacağı tıpkı halk oylaması niteliği kazanmıştır. AKP iktidarının de yekpare bu nedenle gelişigüzel nev hile ve zorbalığa başvuracağı açıktır. Gelişigüzel hamlesini karşısındaki ittifakı tahrip etmek üzere tasarlayan, halka, emekçilere, kadınlara, gençlere hiçbir molekül vaat etmeyen, yabanıl sömürüyü, çapul ve talanı sürdüreceği engelsiz olan iktidara cebin sağa yaslanmış politikalarla, AKP’nin dümenine su taşıyan söylemlerle, kült ve etiket eksenli açılımlarla savaşım edilemez. Sağa yaslanmış politikalar ve açılımlarla ancak aceleci tıpkı çöküşle sonuna ilerleyen iktidara yeni tatbikat alanları açılabilir.
“DÜZENLI MÜCADELE GELİŞMELİ”
Biliyoruz ki bu ülkenin mugayeret birikimi, ilerici sosyal savaş dinamikleri bu kötülük imparatorluğuna serencam verecek güçtedir. Bu rejimden kurtulmanın, amele halklar üzere tıpkısı yokuş yolu yaratmanın sunu gerçekçi yöntemi anti-yayılımcı, laik, kamucu ve sosyal barışı hedefleyen aynı mücadeleyi örgütlemektir. Zaman yapmamız müstelzim zenginlerin serveti artarken açlık ve koyu bir fukaralık dayatılan, geçinemeyen milyonları bu mücadelenin içinde birleştirmek, toplumu din, mezhep ve budunsal etiket temelinde bölmeye yönelik demagojilere karşı emekçilerin en geniş birliğini, dayanışmasını, düzenli mücadelesini geliştirmektir. Fakat bu şekilde özelleştirilen bütün kurumlarımızı vurdumduymaz alabiliriz, tarikat ve cemaatlerin şevket içindeki kadrolaşmalarına sonuç verebiliriz, yayılımcı şirketlerin topraklarımız üzerindeki sömürü ve yağmasını durdurabiliriz. Emekçilerin ihtilalci demokratik cumhuriyetini kuracak gücü özlük ellerimizle yaratabiliriz.”
