Trabzon’un Çukurçayır Mahallesi Muhtarı Hüseyin Erkut, deprem bölgesinde dallar üşümesin diyerek başlattığı yardım seferberliğinde, gönüllülerin dahi desteğiyle iyicene işlere imza attı.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremin sarsıntılarını Trabzon’daki evinde eşi ve çocuklarıyla hisseden Erkut, televizyonda izlediği görüntülerden çok etkilendi.
Sarsıntının şiddetiyle yatağından kaldırdığı alelade kızının “Ata üşüyorum” demesiyle duygulanan Erkut, depremzede füru üşümesin diye harekete geçti.
Gönüllülerin da desteğiyle önce etapta sezmek, battaniye, besin ve ısınma malzemelerinin meydan aldığı 3 tırı deprem bölgesine ulaştıran Erkut, oradaki ailelere destek oldu.
Erkut, peşi sıra Ortahisar Kaymakamlığı ile iletişime geçerek Valilik koordinesinde kente getirilen depremzede ailelerin ve çocuklarının yaralarını koparmak üzere seferber oldu.
Mahalledeki yardımseverler aracılığıyla kendisine tahsis edilen 20 evi, kocabaşı azası Bahir Yıldırım ve gönüllülerin çabalarıyla boyatan, eşyalarla donatan ve kumanya ihtiyaçlarını karşılayan Erkut, 100’ü aşkın depremzedeye baştan yuva kurdu.
“Tığ vergili, duygusal insanlarız”
Her aktarılma görüşme ettiği ailelerdeki çocukları dahi mutlu etmenin huzurunu ruhlu Hüseyin Erkut, AA muhabirine, depremin peşi sıra soğukta artan çocukları düşündüğünü ve çok etkilendiğini söyledi.
Erkut, “Benim çocuğum saf gazlı evde üşüyor, oradaki kollar o anda dışarıda hangi yapıyorlar? Sabah 08.00’da muhtarlığa geldim ve o anda müzaheret kampanyasına başladık. Tığ filhakika Müslümanlar adına yardımsever, duygusal insanlarız.” diye konuştu.
Tüm mahallelinin bu yönde seferber olduğunu belirten Erkut, topladıkları 3 tır yardım malzemesini bölgeye ulaştırdıklarını kaydetti.
“Seçme gelene bire bir şekilde kucak açıyoruz”
Yardımseverler marifetiyle namına tahsis edilen 20 eve dahi yer sarsıntısı bölgesinden mevrut misafirleri yerleştirdiğini vurgulayan Erkut, ” Herhangi Bir gelene ayrımsız şekilde aguş açıyoruz. Evlerimizin boyasını yaptırıyor, eşyalarını koyuyor, tertemiz şekilde ailelerimizi yerleştiriyoruz.” dedi.
Erkut, 100’ü çok vatandaşa kucak açtıklarına dikkati çekerek, “Benzeri bizim çocuklarımız, evlatlarımız nasılsa onların dahi evlatları o şekilde. Kendilerinin de evlatlarının üstelik hep seçme şeyi ile ilgileniyoruz.” ifadesini kullandı.
İnsanları bahtiyar etmenin, kendisini dahi mutlu ettiğini dile getiren Erkut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu duygu çok ayrımlı. Benim da iki kız çocuğum var. Sabahleyin 8’de geliyorum, akşam 23.00’e kadar aileleri geziyoruz. Eksikleri falan var mı diyerek bakıyor, sonraları eve geçiyoruz. Banal eve gittiğimde ayaklarım az buçuk ağrıyor ama onu birlikte tek hissetmiyorum. Çocuklarımla beraber bahtiyar şekilde uyuyabiliyorum amma aileleri gezmediğimde, görmediğimde fasit oluyorum ve eve gittiğimde ‘Acaba fire bir şeyi olan var mıydı, sayrı olan var mıydı?’ diyerek düşüncelere kapılıyor, bedbaht oluyorum.”
Erkut, yardımseverlere de desteklerinden çevre teşekkür ederek, “Hep beraber dostça bu süreci bitmeme ettireceğiz. Biz burada olduğumuz sürece filhakika devletimizin gölgesinde ve çizgisinde bilcümle kardeşlerimize havari olacağız.” açıklamasında bulundu.
