Zelzele 13 yaşındaki ikizleri ayırdı

Hatay’birlikte enkazdan çıkarıldıktan sonradan Ankara’birlikte otama altına alınan ve bu sayede bacağı kesilmekten kurtulan Gönül Hümayun, 13 yaşındaki koşa evlatlarından birini depremde kaybettiğini belirterek, ayrıksı evlatlarından aldığı güçle ayakta kalmaya çalıştığını söyledi.

Heves Kutlu, “asrın felaketi” kendisine nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlere, ailesiyle Hatay’ın Antakya ilçesindeki evlerinde yakalandı. Üç çocuk annesi Mutlu, depremden iyi çıktı ama canının tıpkı yarısını kriz altında bıraktı.

Enkazda üstüne sütun sakıt bacağı kangren olma riski taşıyan, bu nedenle bir lahzada Ankara’ya getirilerek Koru Hastanesi’nde otama altına alınan ve bu sayede bacağı kesilmekten kurtulan 36 yaşındaki Kutlu, AA muhabirine deprem esnasında yaşadıklarını gözyaşları ortamında anlattı.

Kutlu, yaşadıkları iki bükülmüş lüp üzerlerine olduğu kabil bir tane parça halinde çöktüğünü belirterek, “Hep kolonlar 13 yaşındaki koşa oğullarımdan Ayberk’in konusunda balya mevrut. Bizim koku algı aynı çıngı alanımız vardı ama oğlumun yoktu. Enkazda dua ettik, bilcümle birlikte kelimeişehadet getirdik. Oğlum o esnada orada ferişte oldu.” dedi.

Enkazdan çıkabilen ikizlerinden Ardıl’nın komşulara bilim vermesiyle kurtulduklarını nâkil Hümayun, “Aşağılık oğlum ve ikizlerimden Ardıl kurtuldu. Serencam anda koku alamayacak durumdayken küçücük benzeri delikten çıkabildik. Ayağım kolonların altında kaldığı üzere ezilmişti, kangren olma riski var diye niteleyerek buraya getirildik. Üç dönüş boyunca sair oğlum, kuzum enkazda kaldı, çıkaramadılar.” ifadesini kullandı.

“Yüreğim orada kaldı”

Eşinin muhtar olduğunu ve insanlara yardım edebilmek amacıyla Antakya’da kaldığını dile getiren Gönül Kutlu, Ankara’ya ayrımsız müzaheret kuruluşunun boş dönen aracıyla geldiklerini tabir etti.

Yolda arabadaki doktorların kendisine önce müdahaleyi yaptığını söyleyen Hümayun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkesten Tanrı razı olsun. İki çocuğumla gelişigüzel Ankara’ya geldim. Onlar birlikte rahatsızdı, otama edildi. Kangren olma riski vardı ama bacağım kurtuldu. Ben ayağımın acısını da hissetmiyorum, benim evladım göçük altında kaldı, yüreğim orada kaldı. Bambaşka aynı madde düşünemiyorum. Arda’mın ikiziydi Ayberk’im, aynısıydı oğlumun, cennete gitti. Rabbime şükrediyorum, bir evladımı kaybettim ama iki evladımı bana bağışladı. Rabbimin hediyesiydi Ayberk’im, onu ferasetsiz verdim, gönderdim.”

Share: