SAÜ yer sarsıntısı takip ve kıran yönetimi merkezleriyle belediyelere ve kamu kurumlarına bindi veriyor

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) akademisyenleri, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden bu yana yürüttükleri icraat doğrultusunda hazırladıkları raporlar ve analizlerle amme kurumlarına hikmet akışı ve bindi sağlıyor.

Jeofizik Mühendisliği Bölümü bünyesinde mevcut ve Kandilli Rasathanesine bilgelik akışı sağlayıcı Hareket İzleme ve Araştırma Merkezinin düzlük aldığı darülfünun inşaat, yapı ve destek konuları üzerine dahi akademik çalışmalar yürütüyor.

Fen Bilimleri Enstitüsünde 7 yıldır Kıran Yönetimi faziletli lisans programını sürdüren SAÜ ayrıca, alanında uzman kişilerden oluşan Facia Dalavere Aplikasyon ve Araştırı Merkezi ile mutluluk genelinde meydana gelen afetlerde inceleme ve raporlama işlemlerini gerçekleştiriyor.

Merkez bünyesinde planlı, AFAD ile Kasaba, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan, Sakarya’nın tayyareci mülk seçildiği “Yapısal Hasar Görebilirlik Raporu”, Türkiye’nin deprem risk haritasının oluşturulmasına temel taşı sağlayacak.

TÜBİTAK birlikte Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Sübvansiyon Programı kapsamında merkez bünyesinde etkin akademisyenlerin hazırladığı “Türkiye’da Zaman Bağımlı Yer Sarsıntısı Tevettür Etkileşimlerinin Modellenmesi ve Zelzele Tehlikesi Konusunda Çıkarımlar”, “İnce Daneli Zeminlerin Sıvılaşmaya Karşı Düzenlilik Sayısının Belirlenmesi” ve “Yıpranmamış Nev Bire Bir Nısıf-Hareketli Manyetoreolojik Hazır Para Sütunlu Sönümleyici (MRPTLCD) ile Deprem Titreşimlerinin Kontrolü” projelerini eş zamanlı destekliyor.

“Depremsellik Türkiye’nin gerçeği”

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, AA muhabirine, SAÜ’nün “araştırı üniversitesi” olmasını hedeflediklerini söyledi.

Bu kasıt doğrultusunda fakültelerin dışında üniversite bünyesindeki 36 araştırma merkezinde bilimsel icraat yürütüldüğünü anlatan Şike, bunlardan yer önemlilerinden birisinin bile depremsellik olduğunu kaydetti.

Depremin yanında begayet, sel, cuşiş kabil değişik afetlerle ilgilendiren çalışmaların Facia Yönetim Merkezi’nde devam ettiğine değinen Al, üniversitenin birçok alanda yetkinliğe topluluk olduğunu tabir etti.

Türkiye’yi ve dünyayı ilgilendiren bazen akademik faaliyetler yürütülürken, üniversitenin bulunduğu kente bakım etme durumunda olduğuna dikkati çeken Desise, “Sakarya’nın en balaban gerçeklerinden tıpkı tanesi depremsellik. Bu, Türkiye’nin bile gerçekliği. Tığ dahi üniversite namına bu araştırı merkezlerinde depremle ilişik icraat yürütüyoruz. Buradaki öncelik sarsıntı olduktan ahir kriz yönetimine ilgili konulardan ziyade elan önemlisi, deprem olmadan evvel riziko konularına kilitlenmek, çalışma tahsis etmek. Bu amaçla yürütülen projeler ve operasyon var.” şeklinde konuştu.

Şike, rektörlük adına bitmeme fail projelere bindi olacaklarını sözlerine ekledi.

“Amacımız amme kurumlarına, belediyelere korumak ve yasaklayıcı projeler sunmak”

SAÜ Kıyamet Dalavere Aplikasyon ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Osman Sönmez, afetleri öncesi, sırası ve sonrası tutmak amacıyla üç aşamada ele aldıklarını anlattı.

Çalışmalar kapsamında domestik yönetimler ve amme kurumlarıyla kuma ameliyat yaptıklarını aktaran Sönmez, “Yapmış olduğumuz projelerde amacımız, facia öncesi aşamada, oluşabilecek zararları genişlik örgen indirebilmek için icraat ve projeler çarpmak. Bu konuda kamu kurumlarına, belediyelere korumak ve önleyici projeler üretmektir.” dedi.

Kıyamet bilincinin vatandaşlarda yerleşmesi amacıyla birlikte çalışmalar yaptıklarını anlatım fail Sönmez, TÜBİTAK’tan eş zamanlı bindi düzlük üç projenin kapsamları ve bütçeleri açısından değerlendirildiğinde benzer olduğunu vurguladı.

Sönmez ayrıca, merkez namına depremin birlikte müfrit ve başat üzerine da koca çalışmalar yaptıklarını bildirdi.

“Amacımız bilgelik altyapısının sağlanması”

SAÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Esas Bilgelik Dalı Başkanı Prof. Dr. Tasavvur Utkucu üstelik depremlerle ait daima araştırmalar yaptıklarını kaydetti.

TÜBİTAK desteğiyle yeni ayrımsız projenin içerisinde olduklarını tamlayan Utkucu, Yıldız Anadolu Kırık Hattı ve Şark Anadolu Kırık Hattı boyunca yer sarsıntısı oluşumlarının birbirlerine etkilerini araştırdıklarını söyledi.

Afet öncesi riziko yönetiminin azaltılması üzere mücahede ettiklerinin altını çizen Utkucu, “Amacımız hareket tehlikesinin öngörülmesi, için yorumlar bulunması bağlamında bir bilgelik altyapısının sağlanmasıdır. Kıran yönetiminde bir numara aşamayı afet öncesinde tehlikenin belirlenmesi, izlenmesi ve doğasının anlaşılması oluşturuyor. Ondan sonradan bu tehlikenin azaltımı var, ardından bile tedarik evresi geliyor.” diye konuştu.

Utkucu, yaptıkları çalışmaları, gömleğin ilk düğmesinin iliklenmesiyle örneklendirerek, ilk adımın akıllıca atılmaması halinde afet yönetiminin akıllıcasına devam edemeyeceğini aktardı.

“Ülkemizin yer sarsıntısı risk haritası Sakarya öncülüğünde oluşturulacak”

SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Çatı Esas Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Tuba Tatar de AFAD’ın mali, Büyükşehir Belediyesinin personel ve ekipman desteği öncülüğünde Sakarya’nın şekil ilçelerini havi hareket risk haritalarını ilişkin paydaşlarla bu arada oluşturduklarını dile getirdi.

Kentsel inkılap, düzeltme çalışmaları için avangart çalışma yürüttüklerine bel fail Tatar, proje kapsamında çıkmaz sokak gezerek çatı envanterlerini çıkardıklarını, şu asıl büyüklüğünde 80 bin binanın envanterini oluşturduklarını tabir etti.

Tatar, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Kılgısal Bilimler Üniversitesi ve kamu kurumlarının desteğiyle bitmeme eden proje üzere hususi yazılımın geliştirildiğini söyledi.

Proje böylelikle Sakarya’nın forma ilçelerini havi yer sarsıntısı riziko haritasını oluşturacaklarını belirten Tatar, şunları kaydetti:

“Bu bizim üzere haddinden fazla muhteşem, çünkü riski bilmezsek önlemini alamayız. Önce riski hesaplamamız geçişsiz, henüz sonraları kentsel dönüşüme girecek yapılar, alanlar üzere lüzumlu adımları atacağız. Bu deneyimler değişik 80 memleket için avangart bilgilere dönüşecek. Ülkemizin deprem riziko haritası Sakarya öncülüğünde oluşturulacak.”



Share: