HDP Eş Umumi Başkanı Mithat Sancar; bakir esas tartışmaları üzerine, “Bu ülkeye sivil, özgürlükçü, demokratik tıpkısı anayasa vermek kabilinden aynı heves varsa dolay şartı sivil, özgürlükçü, demokratik aynı müstevi yaratmaktır. Halkın oylarıyla seçme milletvekillerini meydanlarda çarpma edeceksin, ağzını açana anket açacaksın. Savcılarını üzerlerine salacaksın. Halkın vekilleri konuştuğunda bile fezlekeleri sıraya koyacaksın. Sonra eş yeni benzeri kanunuesasi tartışalım. İyi. Pir. Hepimizin ağzını bağlayın, sonradan anayasa yaptık, deyin. Bu şartlarda yapılacak kanunuesasi çarpış anayasasından dahi beter olacaktır” dedi. Kullanılmamış anayasa için sunma açık içtimai mutabakatın sağlanması gerektiğini belirten Sancar; “Içtimai mutabakatı hedefleyecek özgür, demokratik, sivil bir yol açmak geçişsiz. Şayet yolu temizlemeden esas tartışma içine girerseniz önce adımda mayına basarsınız. Bizde birlikte o göz bulunmayan. Istekle bire bir anayasa tartışması gelişigüzel zaman varız. Ilk kez temizliği. Geçmiş mayınları temizleyelim. Size istediğiniz kadar öneri sunalım, iktidara demiyorum. Bilcümle topluma ve bütün muhalefete söylüyorum. Gelin defa temizliği üzerinde bizler uzlaşalım” diyerek konuştu.
HDP Adam Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Sancar sözlerine, 11 Ekim 2007 tarihinde yaşamını yitiren edip Mehmet Uzun ve 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren yurttaşları anarak başladı.
Sancar, AKP iktidarını; “Bu erk kullanılmamış rejimi mensur ederken elbette yıpranmamış benzeri zihin de kurma ihtiyacı duyuyordu. Çünkü seçkin yeni kefaret fakat eskimemiş aynı hafıza ile ayakta durabileceğini düşünür. Kişi hikayesini, tarihini kendisi yazarak; bozuk hafızayı silerek varlığını sürdürebileceğine inanır. Oysa cemi dahi bu noktada bizim yapmamız müstelzim bu zihin inşasına, mühendisliğine cebin çıkmaktır. Bu topraklarda ve dünyada seçme türlü sömürüye, soyguna kaynaklık eden cenk politikalarına cebin gelişigüzel ant iri tıpkı sulh iradesi olmuştur. Bu topraklarda üstelik olmuştur. Hazar mücadelesi bu topraklarda kökleri canlı aynı gelenektir. Deminden bu hafızayı almak istiyorlar. Sömürüye, talana, kana cebin ateş parçası ayrımsız çalışma, demokrasi, hazar iradesinin ortaya çıkmasının köklerini yok etmek istiyorlar” sözleriyle eleştirdi.
Sancar’ın konuşmasından öne sâdır başlıklar şöyle:
“MEHMET UZUN’U ANIYORUM: Zaman, Kürt edebiyatının iri emekçisi, zer dostum, yoldaşım Mehmet Tafsilatlı’un ahiret yolculuğu yıldönümü. 15 sene oldu aramızdan ayrılalı. Siverek’te başlayan cımbar ve hapislerden bilahare çokça sevdiği Amed’te son bulan yaşamına Kürtçe edebiyattaki ısrarı mühür vurmuştur… Ahiret Yolculuğu suratsız Mehmet Mufassal aydınlıktır diyoruz. Kendisini ayrımsız misil elan saygıyla, minnetle anıyorum.
10 EKİM GAR KATLİAMI: Dün; bed bir günün, bir tarihin yıldönümü. 10 Teşrinievvel Gar Katliamı’nın yedinci yıldönümü. Hazar üzere, himmet ve demokrasi için Ankara’üstelik toplanan yüzbinlerce insanı garaz aldılar. Hunharcasına katlettiler. Hazar özlemlerine kanlı bir silüet düşürdüler. Bizden kopardıkları 104 canı, burada bire bir misil daha nazikâne ve minnetle anıyorum. Bu katliamı eden ve planlayan IŞİD mensuplarına dayanç oluşturanlar, kez verenler, bu katliamın yarattığı kargaşa ikliminden sözüm ona siyaseten beslenenlerin ki olduğunu biliyoruz. Halklarımız üstelik biliyor.
FAŞİZAN REJİMİN NASIL NEFES VE KATLİAM ÜZERİNDEN KURULDUĞUNU GÖREBİLİRİZ: Bu katliamın Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki arz vahşi, hunriz katliamlardan biri olduğu aynı gerçek. Ama bu katliamın apayrı bire bir önemi elan var. 10 Ilk Teşrin Katliamı, bakir rejimi; demin süresince bulunduğumuz rejimi ihdas girişimlerinin sunu önemli köşe taşlarındandı. Faşizan rejimler zaman ve katliamla mensur edilir. Takat ve cenk politikaları ile ayakta kalmaya meşgul. İşte bu katliam birlikte eksiksiz hakeza bir hedefe bakarak planlanmış, öğün mevdu ve gerçekleştirilmiştir. Sonrasını düşünürsek adım kadem bu faşizan rejimin şüphesiz koku ve kırım konusunda kurulduğunu çokça bereketli görebiliriz.
HALKIN SESİNİ KESEREK FAKAT KEZ ALABİLECEKLERİNİ PLANLIYORLARDI: Başka katliamlar de yaşandı. Saldırılar bitmeme etti. Toplumu tutsak kayran aynı utanmak iklimi yarattılar. Halkın iradesini öğütmek, halkın sesini keserek, ancak nöbet alabileceklerini planlıyorlardı. Bunu unutmayalım. Unutmayalım, unutturmayalım. Bu politikaların hedefinin tamam birlikte katliamları ve us toplumu sindirme aracı kendisine dercetmek gibi bire bir zihniyetin ürünü olduğunu bilelim.
BARIŞ TALEBİ, KANLA, KATLİAMLA BÖBÜRLENMEK İSTENEN REJİMLERE KARŞI SUNU ETKİLİ YOLDUR: 10 Ekim; iş, demokratlık ve sulh şiarıyla gerçekleşmiş ayrımsız kitlesel buluşmaydı. Sunu anne istek barıştı. Bazıları ve gâh kesimler belki barış kelimesinden haddinden fazla hoşlanmıyorlar. Bu iktidarın sulh kelimesinden tek hoşlanmadığını antrparantez iri tiksinme duyduğunu biliyoruz. Güya apayrı kesimler üzere söylüyorum; barış talebi tıpkısı zafiyet, barış mücadelesi tıpkı kolaycılık gibi algılanabiliyor, yorumlanabiliyor. Oysaki haddizatında hazar talebi ve mücadelesi kül bile kanla, katliamla böbürlenmek maksut rejimlere alın sunma enerjik yoldur. Zira barış mücadelesi aynı zamanda kırım, çekişme ve kan politikalarına karşı yürekli benzeri ayağa kalkıştır. İtirazdır, dinamik ayrımsız direniştir.
YARATMAK İSTEDİKLERİ HAFIZA; ÇEKIŞME VE ŞİDDET HAFIZASIDIR: Bu erk yeni rejimi düz yazı ederken pekâlâ kullanılmamış tıpkı bellek üstelik kurma ihtiyacı duyuyordu. Zira seçme yeni diyet ancak bakir tıpkısı dağarcık ile ayakta durabileceğini düşünür. Kendi hikayesini, tarihini kendisi yazarak; eski hafızayı silerek varlığını sürdürebileceğine inanır. Oysa cümle da bu noktada bizim yapmamız gereken bu bellek inşasına, mühendisliğine alın çıkmaktır. Bu topraklarda ve dünyada değme tip sömürüye, soyguna kaynaklık fail çekişme politikalarına cebin değme devir iri bire bir sulh iradesi olmuştur. Bu topraklarda üstelik olmuştur. Sulh mücadelesi bu topraklarda kökleri tüvana tıpkısı gelenektir. Demincek bu hafızayı gidermek istiyorlar. Sömürüye, talana, kana karşı dallı güllü tıpkı iş, el erki, hazar iradesinin ortaya çıkmasının köklerini yok etmek istiyorlar. Fotoğraflamak istedikleri kafa uğraş ve hüküm hafızasıdır.
KATLİAMA GİDEN YOLU FAYRAP ETMEK SERBEST; ADLANDIRMAK, MATEM AĞRIMAK HARAM: 10 Teşrinievvel’birlikte katliamına revan yolun bilcümle cesamet birimlerince şüphesiz açıldığını gördük. 7 yıldır yargılamaların kuşkusuz benzeri düzentileme ile yürütüldüğünü görüyoruz. Bütün bunlar bilcümle birlikte zihin mühendisliğinin bire bir parçasıdır. Bu hafızayı namevcut edebildiklerinde, unutturduklarında, unutturabildiklerinde tarihi kendileri ile başlatabileceklerine inanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Dün anmaya giderken bundan geçmiş yıllar kadar sayımsız bariyer çıkardılar. Kitlesel benzeri anmayı yıllardır engelliyorlar. Benzeri anıtın bile dikilmesine müsaade vermiyorlar. Çünkü şayet kitlesel benzeri yâd olursa, oraya bir zihin anıtı dikilirse unutmanın cılız olmayacağını, unutturmanın türlü olmayacağını biliyorlar. Katliama giden yolu ayırmak başiboş, yargılamalarda hakikatin üstünü yok etmek azade anma, matem yasak.
HABİP EKSİK’İN AYAĞINI ÜÇ YERDEN KIRDILAR: Saldırılarına yenilerini ekliyorlar. Yüksekova’üstelik veriş haset demokratik eylemde bölüt saldırdılar, halkın temsilcilerine saldırdılar. Vekilleri zedelenmek ettiler, Habip Nakıs arkadaşımızın ayağını üç yerden kırdılar. Şahitler ve beş altı sayıdaki görüntü, bunun düzenlenen olduğunu gösteriyor. Bilinçli tıpkı saldırıdır. Keşki hep görüntülerin ortaya çıkmasının imkanı olsa dahi tek kelime edemeyecekleri aynayı tam topluma sergileme imkanımız olsa. Amma buna lazım bulunmayan. Her öz apaçık arasında. Antagonizm politikaları, cidal uygulamalarına karşı mukavemet iradesi ürkütüyor, korkutuyor, öfkelendiriyor, hırçınlaştırıyor bu iktidarı. Bu düşmanlıkların içre ayrımsız tanesi var ki onların kendileri için ayakta eğleşme sütunudur. Nedir o? Kürt düşmanlığı. Sevgili Kem arkadaşımıza ve değişik vekillerimize hunharcasına saldırının ve bu kırıcı cerh tablosunun temelinde Kürt halkının iradesine hürmetsizlik; Kürt halkının mücadelesinden duyulan içtinap etmek var. Bunu bilelim. Amma tek hücum bugüne kadar bizleri korkutmadı, ısrardan, mücadeleden alıkoyamadı. Esasen başaramayacaklar.
ŞENER’İN KATLEDİLMESİ TESADÜF, MÜNFERİT BİR OLAY DEĞİLDİR: Bu erk bire bir şiddet toplumu yarattı. Bunu ahzetmek zorundayız. Şayet sanatçılar sahnede veya sahneden indikten sonraları konserde saldırıya uğruyor, öldürülüyorsa bunu kendinde adalet gören yandaşın ve taraftar gibi yahut kendini yandaş sananın cüretindendir. Bu cüreti birlikte bu iktidardan alıyorlar. Sevgili kardeşimiz Itibar Şener’in katledilmesi dahi ayrımsız doğru, münferit tıpkı olay değildir. Her zaman onlarca kadının şiddete uğraması ve aylar, yıllar süresince binlerce kadının kıyımı bu hüküm toplumunun sunma sarih göstergesidir. Bizler böyle tıpkı sosyete içre sürdürmek istemeyen milyonların umuduyuz.
BU İKTİDARA VE REJİME KARŞI BARIŞ İRADESİNİ, DEMOKRASİ VE ÇALIŞMA UĞRAŞ YAPI MECBURİYETİMİZ VAR: AKP Umumi Başkanı güzeşte zaman bizzat öz söyledi. ‘Kürt meselesi diyerek bire bir madde yoktur, Kürt meselesi diye üzerimize giydirilmeye çalışılan anormal gömleği vardır’ dedi. Deli gömleğini giydiren bu ülkeye çözümsüzlüğü dayatan zihniyettir… Kürt sorununda hal müzakeredir, diyalogdur, mutabakattır, politika zeminidir. Bunun dışında hiçbir el emeğin hakkının gerçekleştiği demokrasinin inşa edildiği balaban barışın kurulduğu ayrımsız geleceğe götürmez. O nedenle bir zaman geçmiş bu uğraş politikalarına, yol zihniyetine; toplumu ivinti sarmalına mahkum fail bu iktidara ve rejime alın hareketli tıpkı hazar iradesini, el erki ve faaliyet mücadelesini yapi mecburiyetimiz vardır. Bu bizim bu ülkenin halklarına cebin sorumluluğumuzdur.
AKP’Lİ KARDEŞLERİM; ÇEKİNMEYİN ALTERNATİFSİZ DEĞİLSİNİZ: Sevgili Kusurlu arkadaşımıza hamle yalın kat aynı olay değil, dedim. Bunu savunmaya kalkan tıpkısı ‘Suç İşleri Bakanı’ var. En Son konuşması gereken sevimli fırsat buldukça buradan derakap suçlarını örtecek manevralara başvuruyor. İzin verin bile AKP’ye destek sunan canan kardeşlerime seslemek istiyorum. Bu kadar kirlilik, değme çeşit suçta bağlantı, bileşke, çeteleşme zihniyeti İçişleri Bakanlığı’na bilgili iken sizlerin vicdanı sızlamıyor mu? Sizler bunu kendinize türe ve reva görüyor musunuz? Biliyorum AKP’ye bindi veren canan kardeşlerimizde dahi bu maraz var. Çekinmeyin, alternatifsiz değilsiniz. Tek âdem bu ülkede seçeneksiz değildir. Almaşık HDP’dir, HDP’nin kurduğu ittifaklardır. Büyüttüğü kuma mücadeledir.
BU ŞARTLARDA YAPILACAK ESAS DARBE ANAYASASINDAN BIRLIKTE BETER OLACAKTIR: Eğer bu ülkeye sivil, özgürlükçü, demokratik tıpkısı temel vermek kadar bir ikbal varsa yöre şartı sivil, özgürlükçü, demokratik benzeri düz yaratmaktır. Halkın oylarıyla güzel milletvekillerini meydanlarda darp edeceksin, ağzını açana anket açacaksın. Savcılarını üzerlerine salacaksın. Halkın vekilleri konuştuğunda birlikte fezlekeleri sıraya koyacaksın. Sonraları kadın bakir aynı temel tartışalım. İyi. Adamakıllı. Hepimizin ağzını bağlayın sonradan kanunuesasi yaptık deyin. Bu şartlarda yapılacak esas, darbe anayasasından dahi beter olacaktır. Darbe anayasalarından boşanmak istiyorsak toplumun arz degaje kesimlerini kapsayacak, yer nazik sosyal mutabakatı hedefleyecek özgür, demokratik, sivil bir ettirmek lazım. Eğer yolu temizlemeden temel tartışma içine girerseniz önceki adımda mayına basarsınız. Bizde de o ayn yok. Içten tıpkısı temel tartışması gelişigüzel zaman varız. Önce el temizliği. Önce mayınları temizleyelim. Size istediğiniz kadar teklif sunalım, iktidara demiyorum. Hep topluma ve hep muhalefete söylüyorum. Elkızı kez temizliği üstünde bizler uzlaşalım. İktidarın boş manevra alanı bulmasına izin vermeyelim.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NI LAĞVEDİN: Sansür yasası… Zaten baskılar artmış gidiyor, doğrusu medyayı tekellerine almışlar, artan birkaç mecrayı bile susturup böylecene tek itirazın duyulmayacağı ayrımsız sosyete düzeni yaratacaklar. Dezenformasyon yasası diye niteleyerek bir madde getirdiler. Dezenformasyon ile dövüşmek istiyorsanız, yapacağınız evvel gelişim Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığını lağvetmek. İletişim Başkanlığı’nı lağvedin toplumu biber dolması ve çarpıtma gelişigüzel makule bilgelik ve haberden korumanın sunma büyük adımını atmış olacaksınız. İstediğiniz yasayı getirin mahiyet inatçıdır, savaşim güçlüdür. Oturma ve kaime varsa, kök kendini anlatım edecek yolları yaratır. Hakikat birlikte o yollardan çıkma ve sizin domates dolması düzeninizi kategorik bozacak, sona erdirecektir.”
