İnanılmaz kurtuluşu 23 sene bilahare ilk defa anlattı

İnanılmaz kurtuluşu 23 yıl sonraları ilk kez anlattı

Duvara açtıkları kodes onları hayatta tuttu

“Kahvehanede soba vardı. O sobanın demiri ve odunu ile duvara vura vura kendimize meydan açtık ve enkazdan çıktık”

“Dizlerimizde umar kalmadı. ‘Dizlerimizin büyü çözüldü’ dedikleri oydu”

DÜZCE – 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’ne arkadaşları ile kahvehanede yakalanan Osman Bektaş, 5 kıvrım binanın yıkılmasıyla saatlerce göçük altında kaldı. Arkadaşlarıyla birlikte soba demirini ve odunları kullanarak duvara açtıkları delikten dışarıya çıkan Bektaş, o anları 23 yıl sonradan ilk defa anlattı.

Düzce’üstelik 12 Son Teşrin 1999’dahi gerçekleşen depremin üzerinden 23 sene geçti. 12 Teşrinisani’de saatler 18.57’yi gösterdiğinde, Düzce sağlam aynı darbe ile sarsıldı. 30 saniye süren hareket kentin gelişigüzel bölgesinde hissedilirken, minval üssü Kaynaşlı’yı yerle aynı etti. 12 Son Teşrin depreminde Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca’bile 710 birey hayatını kaybetti, 2 bin 678 birey yaralandı.

12 Teşrinisani 1999 tarihinde Kaynaşlı’üstelik tevakkuf fail Osman Bektaş, 23 yıl sonraları ilk defa o haset İhlas Olgun Ajansı’na anlattı. Depreme 5 katlı binanın sunu ast katında yakalanan eş grubu, sobanın demiri ile betonu tuşe etmek ulaşmak oyarak hayata tutundu.

“Fert çekişen insanlar vardı”

Kahvehanede arkadaşları ile birlikte kardeş kardeş ettiği anda depremin olduğunu söyleyen Osman Bektaş, “Bulunduğum masada 5 güç vardı. 3 arkadaşımız sağ kaldı, diğer 3 arkadaşımız hayatını kaybetti. Kahvehanede 17-18 dirilik vardı. Sobanın yanında çay içiyorduk. 17 Ağustos’tan tecrübeli olduğumuz amacıyla refleks olarak kaçmaya çalıştık. Çokça korkunç tıpkısı durumu, üzerimizde 5 itmam vardı ve yıkılmıştı. Duygusal çekişen insanlar vardı. Biz sağ kalmıştık. Herhangi Bir tarafımızda kriz vardı. Serian yanımızda gayda fabrikası vardı. Oradan patlama seslerini duyuyorduk. Anladık kim taş üzerinde taş kalmadı” dedi.

“Betonu kendimiz deldik”

Enkazdan hem kendi imkanları hem dahi çevredeki vatandaşların sayesinde saatler sonraları çıktıklarını anlatan Bektaş, “Yüzdelik 50 kişi çabamızla, biraz üstelik içerde kalanların yakınlarının sebebiyle sabaha alın kendi imkanlarımız ile dışarı çıktık. Betonu kendimiz deldik. Kahvehanede soba vardı. O sobanın demiri ve odunu ile duvara vura vura kendimize meydan açtık ve enkazdan çıktık. Kestirmece 20-25 santimlik duvarı gedmek süssüz değildi. Dışardan de yardım aldık ve hariç çıktık. O delikten kestirmece 9 hayat imdi, 7 hayat hayatını kaybetti. AFAD yoktu o zamanlar, sivil defans ve IVEĞEN ekipleri vardı. Krikolar ile orada mekanizma kurdular. Enkazdan geçmiş ben çıkmadım amma önceki çıkanların arasındaydım. Orada uğraş ettim. İlk deliği yarmak amacıyla tehlikeli çaba harcadık” diye niteleyerek konuştu.

“Dizlerimizde umar kalmadı”

Enkaz altında tırsmak ve kaos olduğunu tabir fail depremzede Osman Bektaş, “Duvarı delmeye çalıştığımız tam haddinden fazla şişman benzeri kaos vardı. Dışardan haberler çok dolgunca gelmiyordu. İçeride çok bağırışlar vardı. Artçılar bitmeme ediyordu. Panik içeride devam ediyordu. Hep çıkış yeri arıyordu. Bir Tane huruç yeri bizim açtığımız yerdi. Herkes ‘Çıkalım çıkalım’ diyor amma çıkamıyorlardı. Biz içeride uğraş verdik ve deliği açtık. Dizlerimizde merhem kalmadı. ‘Dizlerimizin büyü çözüldü’ dedikleri oydu. Depremi hararetli agâh, Tanrı benzeri daha yaşatmasın” ifadelerini kullandı.

“Okullarda deprem ders olarak anlatılmalı”

Deprem gerçeğine alın her vatandaşın bilinçli olması gerektiğini kaydeden Bektaş, “Depremler unutuldu. Keşke okullarda Türki büyüklüğünde, aritmetik kadar deprem gerçeği nesillere daima anlatılsa. Türkiye’da ayrımsız hareket gerçeği var. Kimesne depremi kamu kendisine bilmiyor” sözlerine ekledi.

Share: