Gaziantep’te arızi otobüsünün çarpması sonucu 16 kişinin öldüğü kazada 2 oğlunu kaybeden, kendisi dahi yaralanan G.E, soruşturma dosyasında meydan alan ifadesinde olaya ilgili ayrıntıları anlattı.
Nizip Cumhuriyet Altını Başsavcılığınca, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’nda 20 Ağustos’ta kaymakamlık yapan tıpkısı araca engelleme için asayiş şeridinde mevcut ekiplere fenomen yerinden 150 metre geride devrilen ve kayan Hususi Diyarbakır Seyahat’e ait 33 SR 157 plakalı bulaşıcı otobüsünün çarpması sonucu 16 kişinin yaşamını yitirmesine ilgili başlatılan sormaca sürüyor.
Görgü tanıklarının ifadesine başvuran savcılık, kazada 2 oğlunu kaybeden, kendisi birlikte yaralanan otobüsteki yolculardan G.E’nin verdiği ifadeyi dahi soruşturma dosyasına aldı.
Yaralı temel G.E, ifadesinde, İstanbul’dan Diyarbakır’a başvurmak amacıyla 2 oğlu ve kendisi üzere bilet aldığını belirtti.
Otobüsün yöre koltuğunda seyahat ettiği amacıyla olan biteni kesin benzeri şekilde gördüğünü kaydeden G.E, oğlunun yolculuk süresince inanma kemerini kaldırmak istediğini fakat siftinlik olması nedeniyle takamadığını, konuyla ait her uyarı üstelik yapılmadığını anlattı.
Kazadan aynı süre ilk sürücü değişimi yapıldığını ve Abdulkadir M’nin otobüsü kullanmaya başladığını bildiren G.E, şu ifadeleri kullandı:
“Ilçe anından önce Abdulkadir M. telefonla biriyle konuştu, ‘ilçe reşit yine’ dediğini duydum. Bu konuyu diğer çoban ve muavin ile konuştuklarına şahit oldum. Abdulkadir M, otobüste bayındır bir şekilde sigara içiyordu, daima enstrüman çalıyordu, telefonla konuşup, telefonla uğraşıyordu ve dikkatsiz tavırları vardı. Ayrıksı şoför kadar titiz değildi.”
Abdulkadir M’nin otobüsü acul kullandığını savunan G.E, ifadesinde şunları kaydetti:
“Kazadan ilk otobüsün hızı tahminimce saatte 120 kilometreydi. Henüz sonradan az buçuk daha hızlı gittiğini fark ettim ancak uyarıma punt kalmadan direksiyonu aynı yoluyla bırakıp solundaki cam kategorik olduğundan perdenin gürültülü çıkarmasından belde onu düzelteceğim diyerek otobüsün hakimiyetini kaybetti. Perdeyle çok uğraştı, lüks hızlı gittiğimiz amacıyla otobüsü toparlayamadı. Sonradan benim olduğum destek tarafına yani iyi tarafa doğru devrildi. Bu şekilde yan yattı, 200 metre büyüklüğünde sürüklenmeye başladı. Önümüzdeki cankurtaran, itfaiye ve onlara yardıma mevrut sair kişilerin araçlarına çarpıp sürüklenerek öyle durabildi. Pespaye oğlumu yerde gördüm, seslendim ama curcunalı vermedi. Otobüsün içre, etrafta çoğu yolcu vefat etmişti. Değme yerde ceset vardı ve yaralılar vardı. bu arada çoban Abdulkadir M, otobüsten çıkıp izansız geldi. Dolay tarafta bir şeylerle uğraştığını gördüm fakat ne yaptığını bilmiyorum. Yanına bilahare teferruatlı tutkun görünümlü biri henüz geldi, otobüsün civar tarafında benzeri şeyler kurcalıyorlardı ama kazanın etkisiyle bilcümle yerine ne yaptıklarını hatırlamıyorum.”
Öte yandan, otobüsün takometre bilgilerine göre üstelik aracın geçmiş tarihlerde birçok defa ivinti sınırını aştığı bilgisi sormaca dosyasında yer aldı.
TAG Otoyolu’nun Nizip bölümünde 20 Ağustos’ta meydana mevrut kazada, aralarında 2 matbuat mensubunun bile bulunduğu 16 emanet hayatını kaybetmiş, 30 yaşama yaralanmıştı. Otobüs şoförü Abdulkadir M. tutuklanmıştı.
