Düzce depreminde enkaz altından 8 saat sonraları kurtarılan Korkmaz, yaşadığı tevakki etmek meşgul anları anlattı

Düzce depreminde depresyon altından 8 saat sonra kurtarılan Korkmaz, yaşadığı tırsmak kırcı anları anlattı

Saatlerce kurtarılmayı beklemişti, bu iki madde fobisi oldu

12 Teşrinisani 1999 Düzce depreminden salim kurtulan cıvıltı ustası:

“Depremden bilahare murç ile tek kirişe elimi sürmedim”

DÜZCE – 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nde yıkılan 6 katlı binanın enkazında artan canlılık ustası Alaattin Korkmaz, o dönme neler yaşadığını, neler gördüğünü anlattı. Enkaz altında 8 saat kurtarılmayı bekleyen Korkmaz, “Depremden bilahare murç ile tek kirişe elimi sürmedim. Hareket benim bakış açımı değiştirdi” dedi.

Merkez üssü Kaynaşlı olan, 710 kişinin hayatını kaybettiği 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 23 sene geçmesine karşın yaşanan teessürat tazeliğini koruyor. 12 Teşrinisani 1999’bile Kaynaşlı’da durma fail canlılık ustası Alaattin Korkmaz, 6 kıvrım binanın yıkılması neticesinde tahminî 8 saat çöküntü altında kaldı. O anları anlatan Korkmaz, “O dönme 6 kıvrım binanın bodrum katındaki kahvehanede arkadaşlarla gelişigüzel oturuyorduk. Depremin ilk anını hatırlamıyorum. Yanan lambanın yere vurarak söndüğünü hatırlıyorum, bilahare sessizlik çöktü. Şita haset olması nedeniyle soba yanıyordu, yanan sobadan de cuşiş bundan sonra. Arkadaşlarımızın bağrışması sonrasında kendimize geldik. Ben sıkışmıştım, tahminî 7-8 saat çökmüş altında kaldım. Kayseri’den gelen madenciler yoldan geçtikleri sırada bize arkalama etmişler. Onlar şunca uğraştılar, sonraları dışarıya çıktım. Göçüm ile geçmiş Bolu’ya oradan Ankara’ya hastaneye gittim. Orada hastane dolmuştu. Hacettepe de hususi şifahane olmasına rağmen orada 1 kamer otama gördüm” dedi.

“O akşam ezanı hanımı doğuma girecekti”

“Göçük altında gocunmak yoktu, benim orada aklıma tek molekül gelmedi” diyen Korkmaz, “Yanımda oturan arkadaşım vardı, sandalyedeydi. Onun üstüne kiriş düştü. Babası bana müzaheret etmeye çalışıyordu. ‘Siz beni bırakın, ona müzaheret edin’ dedim. Babası onu çıkarttı. Ayağımın altına kıskı koyup bizi hariç çıkarttılar. İçerisi kalabalıktı, dayımın oğlu birlikte vardı. Ayrıca o akşam hanımı doğuma girecekti. O son etti. Bizim aynı ağabeyimizin çocuğu vardı, o dahi içeride emrihak etti. Aynı kaç arkadaşımız içeride mevt etti. Kahvecimiz Fikret ağabeyimiz vardı. Öz aramızda ona ‘Fiko’ derdik, onu bile orada kaybettik” diye niteleyerek konuştu.

“Yer Sarsıntısı benim göz açımı değiştirdi”

12 Teşrinisani 1999’u katiyen unutamadığını belirten Korkmaz, “Ben depremi unutmadım, her dönem yaşıyorum. en son İzmir’da 4.9 kadar yer sarsıntısı oldu, ego seçme dönüş strateji ediyordum. Zelzele insanı öldürmüyor, insanı öldüren müstesna yapılaşma. Özlük işime üstelik ilgi gösteriyorum. Depremden sonra murç ile hiçbir kirişe elimi sürmedim. Elektrikçiyim, murç, darbeli delgi ve kirişe on paralık dokunmadım. Deprem benim bakış açımı değiştirdi. ‘O dönme kim arkadaşlarım olsun, hiçbir şeyim olmasın’ derim. Psikolojim değişti, korkum kalktı. Ölmüş insanın birlikte yemek yiyici gördüm ego. ‘Keşke su olsa, yıkayıp defnetsem’ diyen insanlar gördüm. Demincek o insanları psikolojik adına ne ile korkutabilirsin ki?” ifadelerini kullandı.

Share: