Bağırsakları dışarıda doğan çağa, 90 günde 3 ameliyat geçirdi

İzmir’bile beyin duvarındaki cezaevi nedeniyle bağırsakları dışarıda dünyaya gelen Hikâye Mira çağa, 3 ameliyat ve 90 günlük ciddi hizmet tedavisiyle gönül tutundu.

Kemalpaşa’üstelik hararetli Mehmet Ulvi ve Zeynep Erdoğan çiftinin Öykü Mira ismini verdikleri bebekleri 27 Ilkgüz 2022’de dünyaya geldi.

Karın duvarındaki aleniyet zımnında bağırsaklarının hep dışarıda doğan Hikâye Mira süt kuzusu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dr. Behçet Yırtıkça Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Bilimi Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.

SBÜ İzmir Tababet Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Esas Olgun Dalı Başkanı Prof. Dr. Akgün Ağızcıl aracılığıyla taharri edilen bebek, dünyaya geldikten 5 saat bilahare ameliyata alındı.

Torbaya konulan bağırsakları üç ameliyatla bellek içine alınan bebek, 90 günce yoğun hizmet tedavisinin peşi sıra bir müddet önce annesine teyit edildi. Taburcu edilen bebeğin kontrolleri sürüyor.

Prof. Dr. Akgün Oral, AA muhabirine, akıl duvarı zahir ve bağırsakları tamamen dışarıda doğan bebeğin kendilerine atıf edildiğinde hayati tehlikesinin bulunduğunu söyledi.

Nadiren görülen bu vakaların gani tedavi edilmezse karşıt benzeri tabloyla sonuçlandığını ifade eden Oral, şöyle konuştu:

“Kırıcı faaliyet, üç cerrahi müdahale ve üç maaş çabayla üstesinden geldik. Silo ameliyat tekniğini kullandık. Bağırsakları içine alan benzeri husye oluşturup beyin duvarına dikerek bağırsakların akıl içine akla yatkın çökmesini bekledik. Üçüncü ameliyatta dahi beyin duvarını kapattık ve bağırsakların olması gerektiği yere tutunmasını sağladık. Takkadak işler tekniğinin başarılı olmasıyla alınacak tıpkı akıbet değil. Tehlikeli bakımdaki hemşire arkadaşlarımız şişman tıpkı özveriyle, damla damla besleyerek bu başarının sağlanmasına yardım sağladı. Takım olarak çalıştık, evire çevire aynı sonuç aldık.”

“Annesiymiş kabil davrandık”

Bala Cerrahisi Ağır Sıklet Bakım Servisi’nde görev yapan abla Türkan Buğdaycı birlikte Hikâye Mira’nın tedavi sürecinde ağırlık günler yaşadığını anlatım etti.

Vahim hizmet servisi adına bebeğin hayata tutunmasına şahit olduklarını anlatan Buğdaycı, “Gözümüzün içine bakan benzeri bebekti. Verdiği dirim mücadelesi bizim birlikte mücadelemiz olmuştu. Haddinden Fazla özveriyle çalıştık, kadro adına. Annesiymiş kabil davranarak bu süreci geçirdik. Öykü’yü annesine teyit ettiğimiz için mutluyuz.” dedi.

Anne Zeynep Erdoğan üstelik bebeği doğduktan sonraları kucağına alamadan cerrahi müdahale ve kilolu hizmet süreci yaşandığını, bu sürecin kendisi için çokça baskı geçtiğini söyledi.

Gözyaşlarını tutamayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Onun kokusunu alamadım, fotoğrafı olsa bakacaktım ama yoktu. Allah’ıma haddinden fazla şükür bugünleri yaşattı. Umudumu yitirmedim tek. Doktorlarımızdan Tanrı razı olsun, haddinden fazla savaş ettiler. Onlar olmasaydı belki benim çocuğum bugün topraktaydı. Beni evladımdan koparmadılar. Bebeğim bile mücadelesini hiç kaybetmedi. O birlikte doktor olsun, bütün hastaları kurtarsın.”

Share: