Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde mart ayında öldürülmüş Hüseyin Angı’nın kıyacı zanlılarının yargılandığı davada ifadesine başvurulan tecrübe tanığı, cinayete tanık olduğunu ancak film çekildiğini düşünerek polisi aramadığını söyledi.

Şırnak’tan Ankara’evet çevirici ahzetmek üzere gelen Hüseyin Angı’yı öldüren ve cesedini göl kenarına atan 6 sanığın “cinayet”, “silahla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “ayyarlık” suçlarından yargılanmalarına devam edildi. Ankara 7. Ciddi Ukubet Mahkemesindeki duruşmaya mevkuf ve tutuksuz sanıklar ile yan avukatları katıldı.

Mahkeme heyeti başkanı, sevgili dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra tanık C.K’ye saraka verdi.

Tanık C.K. ifadesinde, çocukluk arkadaşı ve ev dostu olan Angı’nın olaydan biraz periyot geçmiş kendisini arayarak “İbrahim” isimli bire bir kişiden makine aldığını ve Ankara’ya gideceğini söylediğini aktardı.

Olay haset saat 13.20 sıralarında aradığı maktulün telefonu açmadığını, aradan bir müddet geçtikten sonra telefonun açıldığını anlatan C.K, “Telefon açılınca karşıdan karşılık gelmedi fakat Hüseyin ‘Arkadaşlar niyetiniz nedir?’ diye niteleyerek yanındakilere bağırıyordu. Bu tam bağrışma sesleri geldi ve tıpkı elan telefonu açmadı.” diye konuştu.

Bir müddet sonraları sanıklardan İbrahim Kamer’ı arayarak Angı’evet ulaşamadığını söylediğini anlatan C.K, Kamer’ın araba satışı üstüne anlaşamadıklarını, Angı’nın dahi yanında olmadığını söylediğini aktardı.

C.K, Ankara’evet akıllıca yola çıktıkları sırada Gölbaşı’ndaki hastaneden arandıklarında morgda olduğunu öğrendiklerini Angı’nın cenazesini alıp Şırnak’a götürdüklerini söyledi.

Şahit A.Ö. birlikte maznun Kamer ile daha önce genel ağ sitesi üzerinden satışa çıkardığı telefonu üzere anlaştıklarını, buluştuklarında ise sanığın telefonu alıp ücretini ödemediğini, bunun üstüne şikayetçi olduğunu anlatım etti.

“Film çekiyorlar zannettim”

Şahit E.K. üstelik 23 Mart Çarşamba günü müşterilerine mobilya alışmak için aracıyla Ankara- Konya otobanından Gölbaşı’na bağlanan çığır yolda seyrederken, beyaz aynı aracın uğrunda 2 kişinin yerde yatan benzeri kişiye cebe doğrulttuğunu gördüğünü anlattı.

E.K, olayı görünce çokça korktuğunu, mobilyayı tasdik ettiği sırada gördüklerini müşterisine anlattığını söyledi.

Görgü tanığı E.K, mahkeme heyeti başkanının “Hastalık güvenlik birimlerini aramadın?” sorusuna, “Müşterimle konuştuğumuzda o bölgede kimi vakit film seti kurulduğunu söyledi. Ben birlikte film çekiyorlar zannettim.” yanıtını verdi.

Tanık beyanlarına cebin küçümseme düzlük vakfedilmiş sanık Recep Solgun, cinayetle tıpkı alakasının olmadığını öne sürerek tahliye talebinde bulundu.

Tutuklu maznun Kamer üstelik “Yaşanan olaylardan belde pişmanım.” dedi.

Avukat beyanın ardından meydanlık kararını açıklayan duruşma heyeti, tutuklu sanıklar Sarı ve Ay’ın bulunan hallerinin devamına hükmederek duruşmayı 20 Küçük Ay 2023’e erteledi.

Olayın geçmişi

İhbar konusunda 23 Mart’ta Gölbaşı ilçesi Dikilitaş Göleti yakınındaki sazlık alana revan polisler ayrımsız kişinin cesedine ulaşmıştı. Araştırı sonucu vücuduna 6 kurşun çıkıntı eden kişinin Şırnak’ın Cizre ilçesi nüfusuna mukayyet Hüseyin Angı olduğu belirlenmişti.

Eş bireylerinin ifadesi doğrultusunda Angı’nın ayrımsız internet sitesi üzerinden satışa verilen uzlaştırıcı ahzetmek amacıyla Ankara’ya geldiğini tayin fail ekipler, el telefonu ve internet kayıtları incelenen Angı’nın, olaydan önce ikinci ahali araba satışı yapılan bir siteye sahte car veren İbrahim Kamer ile görüştüğü saptamıştı.

Cinayetle irtibatı bulunduğu iddiasıyla İbrahim Ay, Recep Zerrin, Eksiksizlik Birey O, Metehan T, Nazif Y. ve Samet C. gözaltına alınmıştı. Bu kişilerden Kamer ve Solgun emniyetteki ifadelerinde cinayeti işlediklerini akseptans emişti.

İddianameden

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, “İbrahim Kamer’ın esasta sıfır aracı satacakmış kadar gösterip kapora bedeli alıp yarar realizasyon ettikten bilahare il dışından gelen Hüseyin Angı’nın üzerinde getireceği veya hesabında bulunup aktaracağı açkı bedelini ele geçirip borçlarını ödemeye değişmeyen verdiği ve bu doğrultuda kendisi gibi bankaya borcu olan arkadaşı Recep Solgun’yı kendisiyle eylemi gerçekleştirmeye inandırma ettiği anlaşılmıştır.” değerlendirmesine vadi veriliyor.

Bu nedenle Kamer ve Solgun’nın, “suç delillerini alalamak ya da yakalanmamak amacıyla herif mıhlamak” suçundan birer posta ağırlaştırılmış müebbet hapsi, “larpadak aşkın kişiyle yağma”, “silahla kişiyi hürriyetinde yoksun kılma” ve “kalifiye dolandırıcılık” suçlarından birlikte 18 yıldan 39’ar yıla büyüklüğünde hapsi isteniyor.

İddianamede, Angı’nın sahte ilanla kapora adı altında 2 bin liralık dolandırılması sürecinde meydan kayran ve İbrahim Ay’a telefon gerçekleştirme ettikleri belirlenen sanıklar Kemal Birey O, Metehan T, Nazif Y. ve Samet C’nin “enformatik eliyle ayyarlık” suçundan 4 yıldan 10’ar yıla büyüklüğünde hapsi ile suçtan elde edilen miktarın iki tiran kadar adli mal cezasına mahkum edilmesi istek ediliyor.