Ömer Fethi Gürer: “Seçkin Yıl Bire Bir Im Tarlada Kalıyor ve Üreticisini İflasın Eşiğine Getiriyor”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mütezayit maliyetler zımnında çiftçinin yaşadığı mesail üzerine ağustos kocaoğlan saha izlenimlerini “Zirai Girdi Maliyetleri” başlıklı çalışmada derledi. Çiftçilerin maliyetlerin artmasından şikayetçi olduğunu vurgulayan Gürer, “Seçkin yıl ayrımlı bir işaret tarlada kalıyor, mal etmiyor ve üreticisini iflasın eşiğine getiriyor. 2020 yılında kumpir, 2021 yılında soğan ve bu yıl da lamba karpuzu ve dürme tarlada kaldı” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üreticilerin yaşadığı sorunlarla ilgilendiren ağustos ayı “Zirai Girdi Maliyetleri” başlıklı emek hazırladı. Niğde’da tarlalarda çiftçi ve üreticileri ziyaretinden görüntüler paylaşan Gürer, girdi maliyetlerindeki artışın çiftçilerin birçoğunu sadık üretim yapmaya zorladığını kaydetti. Gürer, “Niğde ilinde değişik karye ve kasabalara ziyarette bulundum ve buralardaki değişik eser gruplarının üreticileri ile görüştüm. Eş karın mazot ve basılmış fiyatlarına gelen zamların tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini zorladığı yönündedir” dedi.

“KARPUZ VE LAHANA ÜRETİCİSİ HANGI YAPSIN?”

Küsurat maliyetlerinden ekolojik ortam sorunlar dinamik, ürünü tarlada artan lamba karpuzu ve lahana üreticileri Gürer’e balkı yandı. Karpuzda ürün olmasına karşın bey yapamadıklarını anlatan karpuz üreticisi Nuh Maraba, Niğde’nin birlikte Konya, Şanlıurfa ve Adıyaman-Bismil’da, tarlada karpuzun kilogramının 60 kuruştan dahi satılamadığını anlattı.

“LAHANAYI SATAMAZSAK DÜRME BİZİ SATAR”

Lahana üreticisi ise girdi maliyetlerinin artması ve akaryakıt zamları ile oluşan taşımalık giderlerinden hava tüccarın ülkü çıkarttığını ve ürünün tarlada kaldığını, ürünü satabilmek için tüccara adeta yalvardıklarını söyledi. Dürme üreticisi Ahmet Üzücü, “Lahanayı satamazsak dürme bizi satar” dedi.

“MAL ETMİYOR”

Gürer, “Değme yıl farklı tıpkı yapıt tarlada kalıyor, mülk etmiyor ve üreticisini iflasın eşiğine getiriyor. 2020 yılında patates, 2021 yılında soğan ve bu yıl de karpuz ve gözleme tarlada kaldı” dedi.

FASULYE ÜRETİCİLERİ…

Bölgede üretilen temel ürünlerden olan fasulye ve şeker pancarının üreticileri, TMO eliyle ayak tabanı fiyatın açıklanmasını bekliyor.

Fasulye üreticisi Bahtiyar Özşahin, sabık sene 7 buçuk ila 8 liralık beyninde değişen fiyatlarla sattıkları fasulyenin, 3-4 ikmal kalan girdi maliyetleri dikkate alınarak TMO aracılığıyla bire bir çalım fiyatı açıklanması gerektiğini belirtti. Özşahin, “İşçilik de iki katına imdi. Sağlık gider dengesi bozuldu. Biz haddinden fazla aynı husus istemiyoruz. Keşki motorin, basma, deva, hareketlilik fiyatları bu denli artmasa üstelik tığ üstelik fasulyeyi 5 liradan satsak” dedi.

Köyde önceki yıllarda 50’den aşkın çiftçinin şeker pancarı ürettiğini belirten Gürsel Karakaya, şu anda köyde şekerpancarı üreten maraba sayısının 5-6 civarında olduğunu belirtti.

“ŞEKER HASTALIĞI PANCARI İÇİN 1700 LİRA, FASULYE İÇİN İSE 21-22 LİRA TABAN FİYAT BEKLENTİSİ VAR”

Gürer, “Şeker Hastaliği pancarı için 1700 lira, fasulye amacıyla ise 21-22 lira ayak tabanı denk beklentisi var. TMO vasıtasıyla çiftçinin bu beklentisi karşılanmalı ayrıca ayak tabanı fiyatın açıklanma süresinin tetik tıpkı şekilde belirlenmesi ve bu süreçte çiftçinin tüccara mahküm bırakılmaması son merhale önemlidir” dedi.

“SAMAN, YONCA VE ARPA…”

Bölgedeki ziyaretleri sırasında Ulukışla ilçesinde denk geldiği besici bire bir familya ile konuşan Gürer, besiciliğin küsurat ağızotu maliyetleri sonucunda yapılamayacak noktalara ulaştığını belirtti.

Besici Burak Kipar, “Sütün litresi bile ant kilosu dahi 7 lira. Bu şartlarda zahir mülk kazanacağız? Yonca balyasının tanesi 65-70 liraya çıktı. Kasem torbası 350 liralık, kilosu 7 liraya denk geliyor. Saman, yonca ve rüşvet fiyatları dahi bire bir sene öncesine göre 3-4 kat arttı” dedi.

Neslihan Kipar ise, “O nedenle köyde sürdürmek istemiyoruz. Çocuklarımın bile burada kalmasını istemiyorum. Hayvancılık tatmin etseydi köyde kalmaya devem ederdik” diye ağrı yandı.



Share: