Emine Erdoğan, Gastronomi Festivali’nde Tokat mutfağını gezdi

Emine Erdoğan, Gastronomi Festivali’nde Tokat mutfağını gezdi

Emine Erdoğan “Gastronomi Festivali” etkinlikleri çerçevesinde “Bereket Hasadı” programına katıldı

TOKAT – Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Tokat’ta düzenlenen “Gastronomi Festivali” etkinlikleri çerçevesinde “Artağanlık Hasadı” programına katıldı.

Tokat’a hava yolu ile gelen Emine Erdoğan, Küçükbağlar köyünde düzenlenen etkinliğe katıldı. Etkinliğin düzenlendiği tarlanın girişinde bulunan tulumbadan su calip Erdoğan, katılımcılara su izaz etti. Elan sonraları Tokat’a has lezzetlerin sergilendiği stantları gezen Erdoğan, çökelinin tadına baktı. Tokat kebabının yapılışı ile ilgilendiren vukuf düzlük Erdoğan, kavrulmuş ocağının başına geçti. Kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan ve patatesin asılmış olduğu şişi kavrulmuş ocağına verilmesine havari olan Erdoğan, pişen Tokat kebabın tadına baktı.

Etkinlik alanında düzenlenen programda Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, danışma yaptı. Bakan Özer, Milli Eğitim Bakanlığı yerine gastronomi kayıt içecek alanında âdem kaynağı doldurmak için cümle imkanlarını seferber ettiklerini tabir ederek, “Küçük ekincilik ve azık alanı bundan sonra hazırlık zincirindeki problemlerden dünya çokça ön plana, erke büyüklüğünde eleştiri bir kısım olamaya başladı. Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanımız ile alay malay 123 lime tarım alanındaki Mesleksel Ustalık Rum lisesini ve bu sene 2022-2023 yetişek tedrisat yılı itibariyle 23 arttırma ederek 146 tane Mesleki Ustalık Küçük Asya lisesini bu alanda gelişigüzel yürütüyoruz. Müfredatı birlikte güncelliyoruz. Yaklaşık 4 milyon metrekarelik ekincilik alanında sayın bakanımızın düzentileme arkadaşlarının önerileri doğrultusunda Ar-Ge ağırlıklı benzeri şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yine bizim kayıt meşrubat ve gastronomi alanında kestirmece 563 lime Mesleksel Beceri Küçük Asya lisesinde 57 bin öğrencimiz eğitim bilimi alıyor. Zaman kim festivalin açılış töreninde; İstanbul’birlikte 2, İzmir’dahi 2, bir tane Bursa’da, 1 Tokat’ta, 1 Nevşehir’de, 1 Hatay’da, 1 Gaziantep’te ve 1 tanesi bile Van’de kalkmak üzere 10 skor gastronomi enstitüsünü inşallah Ilkgüz ayının sonuna büyüklüğünde açacağı ve gastronomi enstitülerinde hoppadak anadan görme mutfakla ilişkin ürünleri tekrarı değil inovatif yaklaşımlarla bakir ürünlerin yen tatların ortaya konması anlamında dahi çokça büyük ulama sunacak” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci da, TÜİK istatistiklerine göre 2020 yılında belediyelerin imansız atılan miktarı 24.7 milyon titrem olup bunun 18 milyon tonluk kısmını gıda atıkları oluşturmakta olduğuna özen çekerek, “Dolayısıyla inşallah bu yoldan hareketle de insanlarımızın tüketmeyip tutumsuzluk ettikleri yahut attıkları gıdanın efsanevi yemi yerine değerlendirilmesiyle dahi mutluluk adına mutlu olacağız. Tokatla ilgili bağımlı kim kadim kültürü kendine özgü kimliği nedeniyle ayrımlı bir şehirde olduğumuzu benzeri misil dahi ego anlatmak isterim. Bizde alelhusus zirai potansiyeli bizde özellikle tarımsal potansiyeli ve bu şehrin teksir kabiliyetini dikkate alarak sonsuz Tokat’ımızla ilgilenmeye ve Tokat’ımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın son hükûmet toplantısı sonrası talimatlarıyla sıralama puanı 65 ve gövde olan projelerin Tarım ve Rustik Kalkınma Destekleme Kurumu vasıtasıyla desteklenmesi öğürülürken bu 65 benek 30 puana fariğ böylelikle 227 olan proje sayısı 648’e çıkarılmıştır. Böylece öngörülen yardım desteği tutarı 218 milyondan 353 milyon liraya envestisman tutarı ise 336.2 milyon TL’den 543.3 milyon TL’ye ulaşmıştır. Bunu üstelik çiftçilerimize açkı ile tefhim etmek isterim” diye niteleyerek konuştu

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, tarihi, güzelce doğası ve nazirsiz mutfağı ile Küçük Asya’nun uç noktasında vadi kayran Tokat’ın daha çok gastronomide kul varım dediğini kaydetti. Türkiye’yi 7 ayda görüşme eden emanet sayısının 26 milyona ulaştığını belirten Icra Vekili Ersoy, “Emeklerimizin neticesini çok şükür alıyoruz. Ama bu noktaya bile yalın kat gelinmediğini izah etmek isteriz. Bu başarının arkasında kerem ve sektörün kısmık teşrikimesai, iri mücahede, ceht ve gayreti var. Senenin başında bu yılki hedeflerimizi 42 milyon seyyar ve 35 milyar dolar dirimlik olarak belirlemiştik. Amma gelişmelere baktığımızda bu rakamları güncelleme kararları aldık. Bu sene ülkemizde 47 milyon ziyaretçi ağırlamayı ve 37 bilyon dolar sağlık elde etmeyi bekliyoruz. Fakat bu bizim sonuncu hedefimiz değil. Mevsim çokça bereketli geçiyor. Tıpkısı sefer elan fevk makul revize edebileceğimize inancım zevalsiz. Bu başarının ardında Turizmin çeşitlendirilmesinin çok şanlı aynı nümayiş tutuyor. Dünyada gezi edenlerin yüzde 80’i destinasyon seçimin dahi yeğleme yaparken yeme içmece imkan ve çeşitliğini nasıl ayn önünde bulunduruyor. Bizde bunu dikkate alarak gastro turizmi mühim alan yerine belirledik. Ülkemiz dünyanın sunma ensesi kalın ve kalifiye aş damı kültürüne ehil ilk 3 ülkeden biri. Bu eşsiz mirasımızı enerjik bir biçimde tanıtarak Türk mutfağının markalaşmasını temin etmek bizim amacıyla çok majör bir amaç” ifadelerini kullandı.

“Tokat gastronomisiyle dahi, bayrak şehirlerimizden aynı tanesi”

Etkinlikte son adına müzakere fail Emine Erdoğan, Tokat’ta planlı gastronomi festivaline katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tokat’ın kemirmek kültürü, giyim kültürü, yazmacılık ve dokumacılık üzere, laf ve zanaatlarımız, yaşamın ayrımsız parçası olmaya, bitmeme ettiğine dikkat calip Erdoğan, “Öte yandan, dilimizden düşmeyen Tokat türküleri, halkımızın belleğidir. iyi kötü, kamu tecrübemiz, oraya kaydolmuştur. Bunun yanı sıra, dünyanın en ihtişamlı mağaralarından biri olan, Ballıca Mağarası gibi, zaman kesen doğa harikaları var. Tokat ayrıca, gastronomisiyle bile, sembol şehirlerimizden bir tanesi. Coğrafi işaretli Tokat kebabımız, lezzetiyle dillere klan olduğu büyüklüğünde, kendine özgü hazırlanma aşamalarıyla, mutfağımızın tipik özelliklerini yansıtır. Bittabi, Tokat’ın coğrafi işaretli ürünleri, bununla sınırlanmış değil! Tokat Yazması, Narince Salamura Yaprağı, Niksar Cevizi, Turhal Yoğurtmacı, Erbaa Narince Ilgi Yaprağı, Zile Kömesi ve Zile Pekmezi de, coğrafi meni tescili almıştır. Elhasıl, Tokat, topluluk olduğumuz oylumlu mirasın, seçme parçasından bünyesinde barındıran ve bu potansiyele ayna tutan bir şehrimizdir” dedi.

Endüstriyel mutfağın zaman koca sağlığına karşı, yer şişman tehditlerden biri haline geldiğini tamlayan Erdoğan, “Hibrit tohumlar, GDO ve fastfood kültürü, insanların takkadak fiziksel sağlıklarını değil, iç dünyalarını dahi değiştiriyor. Göt kültürümüzü, yiyeceklerle kurduğumuz ilişkiyi ve sunma ilkin yiyeceğe, ‘nimet’ anlayışıyla yaklaşımımızı, temelden sarsıyor. Buna rağmen, akıbet zamanlarda, acun çapında bir uyanışın bacak seslerini işitiyoruz. Tabii beslenme pratiklerinin, eskimemiş isimlerle yeniden, yaşantımızda yer edindiğini görüyoruz. Bu gestalt, mutfağımızın insana hem ruhsal, hem dahi bedensel felah sunan katıksız reçetelerini, dünyaya lanse etmek üzere, bire bir fırsattır. Öte yandan, mutfağımızın tabiat dostu karakteri, insanların tabiatla yeniden monte etmek istedikleri, kararlı alışveriş arayışlarına da, önemli tıpkı çözümdür. Ayrımsız mutfağın atıksız olması, kalan seçme ürünü, eksantrik ayrımsız ürüne muhavvil kabiliyette olması, içselleştirilmiş benzeri, çevre ahlakı göstergesidir. Toptan azık kaybı dediğimiz, nazik sorunun karşısında, atıksız Türk Mutfağının dünyaya, ihtiyacı olan eskimemiş söylemi, bergüzar edeceğine inanıyorum. Bu doğrultuda, son paye önemli adımlar attık. UNESCO, Oluşturucu Şehirler Zehir içerisinde yer düzlük şehirlerimiz, UNESCO vasıtasıyla koruma altına alınan, yemeklerimiz oldu. 21-27 Mayıs haftasını, Türk Mutfağı Haftası car ettik. Mutfağımız namına yapılan icraat, büyük ölçüm topluyor ve arsıulusal platformlarda, kısık ilişki görüyor. O yüzden, hiç ivinti kesmeden, dönem yüzüne çıkmayı bekleyen reçetelerimizi ve doğallığını koruyucu ürünlerimizi tanıtacak, yıpranmamış projeler ortaya koymalıyız. Başta domuzuna Tokat’ımız oluşmak için, yurdumuzun beherglas köşesi, dünya gastronomi şehri olmaya adaydır. Sayısız ürünümüz, coğrafi belen alabilecek niteliktedir. Elimizdeki bu demir güçle, dünyada gastro-turizm alanında, ayrımsız önder olacağımıza içten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sözlerine şöyle bitmeme etti:

“Ekincilik kabiliyetimize ağrılık vermeli ve bilhassa tüvana nesillerin, tarıma yönelmelerini sağlamalıyız. Çevreci politikalar ve abuhava dostu tarımla, büyük bir dönüşümün, öncüleri olabiliriz. Bildiğiniz kabilinden Ağababa Tohumu projemiz, böyle tıpkı fikri zeminde ortaya daha çok. Yerli çeşitliliğimizi ve ülkemizin bitki kalıtım bilimi kaynaklarını kaybetmemek için, ata tohumlarımızı siper altına aldık. Her biri birer yadigar olan tohumlarımız, düzelti edildi ve toprakla buluştu. Bu tohumlardan alınan seçme iz, sürdürülebilir gıdanın güvencesi ve çocuklarımız için, domuzuna benzeri gelecek eylemek. Bu noktada, özellikle avrat çiftçilerimizden, bu hususta haddinden fazla husus beklediğimizi, beyan etmek istiyorum. Çünkü, toprağın bizlere üvey anne yaptığı kabilinden, sizler de, toprağa annelik yapıyorsunuz. Onu şefkatli ellerinizle ekiyor, hakkına uyma ediyor, onunla çok özel tıpkısı, bağlılaşım dili konuşuyorsunuz. O yüzden sizlerden özellikle, bu kadim tecrübeyi, gençlere aktarmanızı irade ediyorum.”

Share: